Son yıllarda diş beyazlatmaya talep arttı. Bununla ilgili en çok karşılaştığımız soru diş beyazlatmanın zararlı olup olmadığı. Cevabıysa, hayır zararlı değildir, ancak bu beyazlatma ajanları diş hekiminin kontrolü altında veya onun tavsiyeleri doğrultusunda kullanılmalıdır. Bugün dişlerde estetik kaygı oluşturan en temel üç problem; dişlerde şekil bozukluğu, konum bozukluğu ve renklenmelerdir. Renklenme problemleri çözülürken ağartma daha çok tercih edilir oldu çünkü laminate ve porselen kaplamalardan çok daha minimal ve koruyucu bir yaklaşım.
Renklenmelerin çeşitli sebepleri var. Sigara, pipo, puro diş yüzeyinde kahverengi ile siyah arasında değişen renklenmelere sebep olabilir. Kola, çay, kahve halk tarafından dişleri renklendirdiği en çok bilinen içeceklerdir. Bunun yanında vişne ve karadut da mor renklenmelere sebep olabilir. Çeşitli gıda maddeleri, ilaçlar dişleri renklendirebilir. Demir, manganez, gümüş, nikel bunlara örnektir. Son olarak çeşitli renklendirici bakteriler de renklenmede rol oynar. Buraya kadar saydıklarımız dış kaynaklı renklenmelerdi.
İç kaynaklı renklenmelerse çeşitli ilaçlar, metabolik olaylar, gelişimsel sebepler ve travma kaynaklı olabilir. Buna en güzel örnek çocukken kullanılan tetrasiklinin (antibiyotik) dişlerde yaptığı bant şeklindeki renklenmelerdir. Bazen diş tedavilerinde hekiminizin koyduğu çeşitli materyaller renk değişikliği yaratabilir. Travma ya da enfeksiyon sonucunda dişin öz dokusunun yani kan damarları ve sinirden oluşan pulpasının zarar görmesi sonucu dişlerde nekroz oluşur ve renk değişikliği ortaya çıkabilir.
Günümüzde ağartma ajanı olarak en çok hidrojen peroksit içeren ya da hidrojen peroksit açığa çıkaran malzemeler kullanılıyor. Diş hekimliğinde bleaching (beyazlatma) hem diş kliniğinde gerçekleştirilebilir hem de bunun devamında evde kullanılabilen şeffaf plaklarla beyazlatma devam edebilir. Beyazlatma bir kere yapıldığında ömür boyu sürecek diye bir kural yoktur. İçtiğiniz sigara, kahve, çay bu renklenmeyi tekrar geri döndürebilir. Temel olarak diş içindeki pigmentleri diş üzerindeki gözeneklerden yolladığımız bu ajanlarla bozarız ve ortamdan uzaklaştırırız.
Peki aşamaları nelerdir? Genel olarak ağrılı bir işlem değildir. Dişin beyazlığına hastanın beklentisine göre seans seans yapılabilir. Önce elbette anamnez (hasta öyküsü) alınır. Gerekli klinik ve radyografik incelemeler sonrasında ağız içi fotoğraflar çekilir. Doğru ışık altında çekilmiş fotoğraflar hastanın renkteki değişimi görmesi açısından önemlidir. Gerekli diş taşı temizliği ve polisaj parlatma işlemleri yapılır. Ağız içindeki tükürük kontrol edilir ve izolasyon sağlanır. Diş etlerinin hasar görmemesi için diş etine koruyucu pat sürülür ve artık dişler beyazlatıcı jelin uygulanması için hazırdır. Seans genelde üretici firmanın önerisi dahilinde 30 dakikadır. Ağartma hastaya yeterli gelmediyse, dişlerde hassasiyet, diş etinde harabiyet yoksa işlem tekrarlanabilir.
Son olarak buradan ağzında pek çok acil işlem beklerken beyazlatma yaptıran hastalara seslenmek istiyorum. Dükkan yanarken vitrin süslenmez.