Kadına şiddetle ülkemiz dünya sıralamasında önemli bir yerde. Türkiye yüzde 38 ile ilk sırada yer alıyor. Ülkemizi yüzde 37.4 ile Kolombiya, yüzde 36 ile Kosta Rika, yüzde 35.6 ile ABD, yüzde 30 ile Finlandiya, yüzde 29 ile İngiltere, yüzde 26 ile Fransa, yüzde 22 ile Almanya, yüzde 19 ile de Yunanistan ve İtalya izliyor.
Görüldüğü gibi OECD ülkeleri içinde Türkiye yüzde 38 ile ilk sırada yer alıyor. Oysa 20. Yüzyılın ilk yarısında, büyük bir kurtuluş Savaşı’ndan çıkmış yanmış yıkılmış bir ülke olan Türkiye, kadına seçme ve seçilme hakkı verip, onun önündeki engelleri kaldırarak kadınları önemli bir konuma getirirken bugün geldiğimiz noktada kadına şiddet uygulayan ülkeler sıralamışında ilk sırada yer alıyor.
20 Mart 2021 tarihinde imzalanan, 3718 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasıyla birlikte kadınlara yönelik şiddet ve cinayet sayılarında önemli bir artış olduğu, özellikle kadın dernekleri platformları tarafından sıkça dile getirilen bir konu.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre, 2000 yılında 300 kadın cinayeti 171 şüpheli kadın ölümü yaşanmış. 2021 yılında bu sayı 280 cinayet, 217 şüpheli ölüm, 2022’de 334 cinayet 245 şüpheli ölüme ulaşmış.
Resmi verilere göre son on yılda 4197 kadın öldürülmüş. Bunun içinde yaşadığımız yılın kesin verileri yer almıyor.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu verilerine göre de bu yılın sekiz aylık kısmında 271 kadın öldürülmüş.
Sadece geçtiğimiz ay içinde 44 kadın öldürülürken, 15 kadının ölümü de “şühpeli ölüm” olarak kayıtlara geçmiş.
Bu yılın içinde öldürülen kadınların 108’i evli, 67’si bekar 74’ünün ise medeni durumu bilinmiyor. Kadınları öldüren erkeklerin 31’i aile içinden olurken 44’ü ayrılmış ya da boşanma arifesindeki erkekler arasından çıkmış. Katiller cinayetlerini daha çok ateşli silahlarla işlemişler. Kesici aletlerle işlenen cinayetlerin sayısı da bir hayli yüksek.
Ülkemizde durum bu merkezde. Gelelim dünyadaki kadın cinayetlerine.
Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre geçtiğimiz yıl dünya genelinde 81 bin 100 kadın öldürülmüş. Bunun 45 bini eşleri, erkek arkadaşları ya da aile üyelerinden biri tarafından öldürülmüş.
BM’nin raporuna göre, dünyada her 60 dakikada 5’ten fazla kadın cinayete kurban gitmiş. Eşi, erkek arkadaşı ya da aile üyelerinden biri tarafından işlenen bu 45 bin cinayetin Asya ve Afrika kıtalarında ağırlıklı olarak yer alması da ayrı bir değerlendirmeye tabi tutulmalı. Afrika’da 17 bin 800, Asya’da ise 17 bin 200 kadın bu şekilde katledilmiş.
BM, 2010-2021 yılları arasında Avrupa kıtasında işlenen kadın cinayetleri sayısında yüzde 19 oranında bir gerilemeye dikkat çekiliyor. Ancak, Amerika kıtasında işlenen kadın cinayetlerinde yüzde 6’lık bir artış yaşandığı da raporda yer alıyor.
Kadın cinayetlerinin kadına şiddet eylemlerinin üçüncü dünya ülkelerinin yoğunlukla yer aldığı Asya ve Afrika ülkelerinde yoğunluk kazanması bir tesadüf olarak değerlendirilebilir mi?
Elbette, sadece kadın cinayetleri değil diğer sosyal olayların yoğun olarak üçüncü dünya ülkelerinde yoğunlaşıyor olmasının ardında, eğitim, ekonomi ve bunların neden olduğu olumsuz sosyal gelişmelerinde büyük bir payı var.
Sosyal hayat şartlarının en üstte bulunduğu bir çok ülkede kadına şiddet olayları yaşansa da işin boyutu cinayete kadar varmıyor. Nitekim ortaya konan rakamlarda bunu doğruluyor.
Kadına şiddette bizim ilk sırada yer aldığımız listeye bakıldığında, Finlandiya, Fransa, İngiltere, İtalya gibi Avrupa ülkelerinin de ilk 10 içinde yer alması şiddetin tüm ülkeler için geçerli olduğunu gösteriyor. Ancak, şiddetin bir sonraki aşaması olan cinayet ve ağır yaralama gibi olaylar bu ülkelerde oldukça düşük düzeyde kalıyor. Burada eğitimin, yüksek gelir düzeyi sağlayan ekonomik gelişmelerin ve onun sağladığı sosyal gelişmeler öne çıkıyor. Ülkemiz açısından baktığımızda da kadın cinayetlerinde eğitimin ve özellikle aile için eğitimin önemli olduğunu görüyor. Aile içi şiddet ortamında büyümüş bir çocuğun daha sonraki yaşamanda da gördüğünü yaşatması temel sorunların başında yer alıyor.
Bu nedenle eğitimin ön sırada yer aldığı bir süreç kadın cinayetlerini önlemede ilk ve olumlu bir adım olabilir diye düşünüyoruz. Dileğimiz, bu tür cinayetlerin sona ermesinden, sevgi ortamında büyümüş, sağlıklı ve aydınlık kafalara sahip bir neslin varlığından yana.
Makale Yazısı-
Kadınlar yine katlediliyor
Yazar Oktay Taş - Mesaj Gönder
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.