Füreya Koral’ı anarken...

Füreya Koral’ın Paris’te çeşitli atölyelerde geliştirdiği seramik tutkusu 1947’de İsviçre’de başlar. Çağdaş seramiğin öncülerinden olan Koral sanatını Türkiye'de kişisel çabalarıyla hayata geçirir ve Cumhuriyet Türkiye’sinin ilk Türk profesyonel kadın seramik sanatçısı olur.

Birçoğumuz Füreya Koral’ı Ayşe Kulin’in “Füreya” romanıyla tanırız. 2017’de Kale Grubu’nun düzenlediği “Füreya Koral Retrospektif Sergisi” hayranları için O’nun yaşamına aralanan kapı niteliğinde olmuştur. İki ay açık kalan sergide “Füreya ve Mimari”, “Füreya ve Renkler”, “Füreya ve Desenler” başlıklarıyla uzman konuşmacıların anlatılarıyla Füreya’nın yaşamının farklı yönlerini görebilme imkanı bulmuştuk.

Füreya’nın dönem tarihine tanıklık eden özel bir hayat hikâyesi vardır. O 1930 Türkiye’sinin Avrupa görebilen güzel ve akıllı kızlarından biridir. Dedesi Şakir Paşa’yı öldüren “Halikarnas Balıkçısı” namıyla tanıdığımız Cevat Şakir’in ablasıdır. Ailenin parçalanmasına sebep olan bu cinayetin sebebi bir sır olarak kalır.

Notre Dame de Sion ve İstanbul Üniversitesi felsefe mezunu Füreya, yürümeyen ilk evliliğinin ardından, ikinci evliliğini Atatürk’ün arkadaşı Kılıç Ali Paşa yaparsa da Atatürk’ün ölümüyle Ankara’daki yaşamları bitiverir. Çünkü Kılıç Ali Paşa girdiği bunalıma esir olur. İstanbul’a Maçka semtine taşınırlar.

Eşini motive etmek için büyük bir çaba gösteren Füreya verem olur. Adadaki Şakir Paşa Köşkü’nde bir yıla yakın tedavi edilir. Hastalık ilerleyince İsviçre’de senatoryuma yatar. Teyzesi Aliye Berger’in-Bir diğer teyzesi de Fahrünnissa Zeid’tir.- etkisiyle, tedavi için gittiği Fransa’da seramik dersleri alır. Görüşü kuvvetli, el becerisi güçlü, eserleri özgündür. Orada sergiler açar. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk seramik sanatçısı doğmuştur. Aynen Türk sanat Tarihini oluşturan ressamlarımızın birçoğu gibi okullu değil, alaylıdır. Burslar ve Dünya çapında ödüller alır.

Hastalığı ilerleyince ciğerlerinden birini aldırmak zorunda kalır. İstanbul’a döndüğünde eşinden ayrılarak, erkek kardeşinin kızı Sara‘yı evlat edinir.

Çocuk özlemine Sara merhem olur.

Türkiye’deki ilk sergisini Adalet Cimcoz’un Maya Galerisi’nde açar. Seramik mesleği olmuştur. Harbiye’deki evine fırın alarak, eğitimler vermeye başlar. Ülkenin çeşitli yerlerinde ölümsüz sanat eserlerine imza atar. Seramik adına Türkiye’deki birçok ilki gerçekleştirir.

87 yaşında vefat eden sanatçının ölümünün üzerinden 26 yıl geçti. Sadece Füreya’nın hayatını anlatmakla kalmayan Osmanlının son, Cumhuriyetin ilk yıllarındaki olaylara da ışık tutan “FÜREYA” romanını alın. Geliri sanat eğitimi alan kızlarımıza giden romanı okuyarak, eğitimlerine katkıda bulunurken Cumhuriyetin ilk seramik sanatçısı Füreya Koral’ı onurlandırın.

Yazar Ahmet Hamdi Tanpınar 1958’de Füreya’nın sanatı hakkında “Daha ilk tecrübelerinden itibaren seramiği başka iklimlere taşımaya çalıştı. Bu sayede seramik eserler piştikleri ateşin karşısında hizmetimize koşan uysal cariyeler olmaktan kurtuldu. Bu, ateş kızları şimdi büyük resmin ve heykelin gururuyla bize geliyorlar. Tabak gibi, fincan gibi hususi bir iş görenler bile bizimle bir sevgili nazıyla, edasıyla konuşuyorlar” diye yazar.

Sanatçı, “Evler” serisiyle 1981’de Kültür Bakanlığı Özel Ödülü, 1986’da Sedat Simavi Vakfı Plastik Sanatlar Ödülü’nü almasının ardından yapıtlarında tekrara girdiğini düşünür. Seramiği bıraktığını açıklar ve kendi dünyasına kapanır. Çok ender de olsa dışarı çıktıkça gördüklerinden çok etkilendiğini “Boş gözlerle bakan; nereye niçin gittiğini bilmeyen insanlarla karşılaştığını” ifade eden Koral; 1990 yılında “Yürüyen İnsanlar” adlı pişmiş toprak heykelciklerini üretir. 1951’den itibaren yurt içinde ve dışında Paris, Meksika, Washington’da 32 sergi açmıştır.

Füreya Koral’ın seramik kuş evlerinde, tabaklarında, ona yaşama sevinci veren tutkuyu emeği, sakin güzelliği hemen hissedersiniz. Kulin’in Füreya’sını okuyup sanatını soluduğunuzda eminim; Şirin Devrim’in “Harika Çılgınlar”, Nermin Erner Binark’ın “Şakir Paşa Köşkü” kitaplarını da okumak, bu ilginç aileyi daha yakından tanımak isteyebilirsiniz.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Harika Ören - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

01

Lâle Tığ - Bilgilerimizi zenginleştirdiğiniz için teşekkürler.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 20 Eylül 13:39