Yüz günlük karne

Seçimlerin tamamlanmasından sonra aradan geçen 3.5 aylık süreçte yoğun bir ekonomi gündemi yaşadık. Seçimler sonrası oluşturulan hükümete, “mucize adam” gözüyle bakılan Mehmet Şimşek, Hazine ve Maliye Bakanı olarak girdi. Aynı süre içinde Merkez Bankası Başkanlığına da ithal bir isim Hafize Gaye Erkan getirildi. Bu iki isim etrafından şekillenen ekonomi yönetimi, görevdeki 100 gününü geride bıraktı.
Bu yüz gün içinde neler yapıldı? Neler bekleniyordu, ne kadarı gerçekleşti ?
İlk icraat olarak, asrın felaketi olarak nitelendirilen 6 Şubat tarihli depremlerin yaralarının sarılması için önem taşıyan bu yıla ilişkin ek bütçe düzenlemesi hazırlandı ve TBMM'de kabul edildi. Ek bütçeyle, afet konutlarının yapımı ve altyapı hasarlarının giderilmesi için 482,8 milyar lira olmak üzere depremden zarar gören vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanması ve kamu idarelerinin yapı stokunda oluşan zararların giderilmesi gibi amaçlarla toplam 527,3 milyar lira ödenek öngörüldü. Bu yıl, diğer ödenek imkanları da dikkate alındığında deprem zararlarının giderilmesi amacıyla bütçeden toplam 762 milyar lira harcama yapılması planlandı.
Ek bütçe yanında, en düşük memur maaşının 22 bin 17 liraya yükseltilmesini de içeren, 6 Şubat tarihinde meydana gelen depremlerin yol açtığı ekonomik kayıpların telafisine ilişkin düzenlemeler de yasalaştı. Düzenlemeyle, emekli aylıklarına yüzde 25 zam yapılması da kararlaştırıldı. Kayıt dışı ekonomiyle mücadele adımları da sıklaştırılırken, KDV oranlarını hatalı uygulayan mükellefler başta olmak üzere vergi kayıp ve kaçağının yakından takip edilmesi sağlandı.
Görevine hızlı başlayan ekonomi yönetimi, bu yılın ikinci yarısında uygulanacak asgari ücrete ilişkin süreci de süratle tamamladı. Yürütülen müzakerelerle, asgari ücret net 11 bin 402 lira olarak belirlendi.
Ekonomi yönetimi ve iş dünyasının bir araya geldiği 2023 Yılı 2. Yarıyıl Ekonomi ve İstişare Toplantısı ile Türkiye Ekonomi Şurası gibi toplantılar da düzenlendi. Burada iş dünyasının sorun ve çözüm önerileri dinlenildi.
Tarım sektörünün sorunları da Tarımsal Üretici Temsilcileri Toplantısı'nda ele alındı. Bu toplantıya da tarım sektörünün önde gelen temsilcileri katıldı.
Hükümetin üç yıllık ekonomik yol haritası niteliği taşıyan OVP, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kamuoyuna açıklanırken, bu programla, üç yıllık makro ekonomik hedefler ve yapısal reform gündemi de belli oldu.
Finans piyasalarına ilişkin alınan kararlar kapsamında, tasarruf sahiplerinin, tasarruflarını Türk lirası cinsinden açtıkları mevduat ve katılım hesaplarında tutmalarını teşvik etmek ve liranın değerinin korunmasını özendirmek amacıyla kur korumalı mevduat ve katılım hesaplarına sağlanan vergisel avantajlar yıl sonuna kadar devam edecek.
TCMB tarafında da Başkan Erkan'ın göreve başlamasıyla, sıkı para politika uygulamaları öne çıktı. Bu kapsamda, bankacılık sektörünün varlık ve yükümlülüklerinde Türk lirası tasarrufların ağırlıklarının artırılmasına yönelik uygulamalar hayata geçirildi.
Erkan döneminde toplanan ilk Para Politikası Kurulunda (PPK) politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı 650 baz puan artırarak yüzde 15'e çıkarıldı. Kurul, ikinci toplantısında da faiz oranını 250 baz puan artırarak yüzde 17,50'ye yükseltti. Faiz oranı, son toplantıda 750 baz puan artırıldı ve yüzde 25'e çıktı.
BDDK, konut kredilerinde ve konut teminatlı kredilerde uygulanacak kredi değer oranlarında değişikliğe gitti. Kurul kararına göre, ilk konut alımlarında kredi değer oranlarında bir değişiklik olmayacak, ikinci ve sonrası konut alımında ise tüketicinin kendisinin, eşinin veya 18 yaş altındaki çocuklarının en az bir konutunun bulunması halinde konut kredi değer oranı yüzde 75 daraltılacak.
Ekonomi kurmayları görüldüğü gibi, bu yüz günde birçok konuya el atmışlar. Ama her ne hikmetse vatandaşlara yönelik, onların hayatını hiç olmazsa bir parça rahatlatacak kalıcı adım atmamışlar. Yani bu yüz gün içinde vatandaş yok. Asgari ücretin yükseltilmesi, emeklilere yapılan yüzde 25 zam, memur maaşlarına gelecek yıl için yapılacak artış bu süre içinde ele alınmış. Ancak, geniş kitleleri ilgilendiren bu kararlar ne yazık ki, beklentilere cevap vermekten bir hayli uzak tutulmuş.
Sadece bu dönemde değil, geçmiş yıllarda da hep şuna dikkat ederim, alınan kararlarda “insan unsuru ne kadar yer alıyor”. Görüyorum ki, bugüne kadar insan unsuruna hiç yer verilmiyor alınan kararlarda, bu kez de böyle olmuş, “insan unsuru unutulmuş.”

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Oktay Taş - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.