Rahmetli büyüklerim konuşmalarının arkasından “Şeytan’ın şerrinden koru yarabbi” diye dua ederlerdi. “Şeytan aldatmış, Şeytan yoldan çıkarmış, Şeytan’ın şerri”
Şimdi Şeytan var mı diye sorulsa cevabın hepsinde evet bulunur. Ama tanımlamalar farklılık arz eder. İslam’a göre Allah’ın yarattığı ama sonra lanetlediği bir varlık olarak anlatılır. Felsefeciler aynı sonuca götüren ama farklı tanımlama yaparlar. Şeytan insanın içindeki kötülük duygusudur der. Bazıları da felsefecileri bununla itham ederler.
Şeytan, ‘Allah’ın emrine karşı gelerek, Hz. Âdem’e secde etmediği için İlahi rahmetten kovulan, isyanın, küfrün, kötülüğün, fesadın, kısacası bütün olumsuzlukların ilişkilendirildiği, gözle görülmeyen, insanları saptırmaya çalışan inkârcı, azgın ve kibirli (bkz. Kehf 18/50) ruhani varlığın adıdır.
Anlatım farklılıkları ne olursa olsun aynı sonuca varır. Şeytan vardır. Küfre, kötülüğe, fesada, her türlü zararlı sapkınlıklara yönlendirendir. Şeytanın yönlendirmesiyle şeytandan daha fazla şeytanlık yapan insan da vardır, mutlaka.
Şeytan ilk insandan bugüne kadar tüm insanlara küfrü, kötülüğü ve günahları iyi hoş ve çekici olarak göstermiştir. İnsanı hak yoldan, doğru yoldan ayırmak için elinden geleni yapar. Onun görevi odur. İnsanların hayatında ki kötülüklerde izi olandır.
Bunları yazarken her şeyi de şeytanın üzerine bırakmak kolaycılıktır. İnsan kendini dünyevi ve uhrevi âlem için hazırlamamışsa, donanımını almamışsa onu da ayrıca düşünmek gerekir.
Neden Şeytan’dan bahsettim? Bilmiyorum… Belki de şeytani düşünceler her tarafımız da etkili, gözümüzü çevirdiğimiz yerlerde şahit olabileceğimiz bir gerçek olduğu için. Belki de Şeytan çizgisini takip edenler o kadar çoğaldı ki!!!
Bu konu da size küçük bir hikâye anlatmak isterim.
BUNU DA BENDEN BİLECEKLER
İnek doğum yapmış ve bir buzağısı olmuş. İlk sütünü içmesin diye buzağıyı anadan uzaklaştırıp bir ağaca bağlamışlar.
Şeytan da kenarda izliyormuş.
Birden şeytanlığı nı hatırlamış ve
Buzağının ipini çözeyim neler olacak bakalım demiş.
Buzağı koşmuş annesinin memesine.
Bu arada evin gelini gelmiş buzağının anne memesine eğildiğini görünce buzağıyı çekmiş ve birde tekme vurmuş.
İnek yavrusuna tekme vurulduğunu görünce geline tepik vurmuş ve gelin kanlar içinde yere yığılmış.
O arada ahıra kayın peder gelmiş ve gelinini kanlar içinde görünce eve gitmiş tüfeği alıp ineği öldürmüş.
Biraz sonra gelinin kocası ahıra girmiş ve bakmış ki eşi kanlar içinde inek kanlar içinde, o da babam yaptı diye tabancasını çekmiş babasını öldürmüş.
Ama sonradan da bu acılara dayanamam diye kendini de öldürmüş.
Bunları seyreden şeytan, oğlunun kendini öldürdüğünü görünce kendi kendine söylenmiş. Bak işte bunu da benden bilecekler.
Ne demeli… Ne kadar utanmaz, haince bir söylem değil mi?
Makale Yazısı-
Şeytan mı? Nerede aramak lazım!
Yazar Fuat Yılmazer - Mesaj Gönder
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.