Kâinat öyle bir düzendeki, her şey insanoğlunun faydası için çalışıyor.
Dünyanın kendi ekseninde dönmesi ile gece gündüz, güneşin etrafında dönmesi ile de yıl oluşuyor. Dünyanın kutuplardan basık olması ile de mevsimler meydana geliyor.
Düşünsenize güneş sistemi oluştuktan bu zamana kadar dünyanın kendi çevresinde ve güneş etrafında dönüş hızı hiç değişmedi. Üstelik güneş sistemi galakside bir yere doğru hızlı bir şekilde kayıyor.
Dünyada o kadar çok ağaç var ki, hepsinin dış görüntülerine baktığınızda odun görürsünüz. İlkbahar geldiğinde bir bakıyorsunuz ki dallar yeşilleniyor, sürgün veriyor. Sonrasında çiçek açıyor ve o çiçeklerden meyve tomurcukları meydana geliyor.
İnsanoğluna değişik lezzetler sunuluyor. Elma, armut, üzüm, kayısı, şeftali…
Bunların hepsi farklı bir odunsu bitkiden çıkıyor. Ama hepsine farklı bir şifre yüklenmiş.
Denizlerde balıklar, karada değişik hayvanlar insanoğluna sunulmuş. Düşünsenize koyun ve inek sütü ile insanoğluna vazgeçemeyeceği şeyler sunuyor. O sütten tereyağı, peynir, yoğurt yapılıyor.
Bir tür böcek olan arının sırrı ise başlı başına bir konu.
O petekleri örüşü bir matematiksel mucize sanki.
İşçi arılar 25-40 gün arası yaşıyor. Ömründe binlerce çiçeği ziyaret ediyor ve 1 çay kaşığı kadar bal üretebiliyor.
Bu anlattıklarımın hepsi insanoğlu için. Sanki güneş sistemindeki işleyiş, dünya da ki bütün mahlûkatlar, bitkiler insanoğluna hizmet etmek için yarışıyor.
Peki, bu insanoğlu ne yapıyor?
İhtiras hastalığına kapılmış bir şekilde daha çok pay alayım diye uğraşıyor.
Hatta bir birini yok ediyor.
Tabi ki bu mücadelede doğaya da ciddi zararlar veriyor.
Küresel ısınma, buzulların erimesi bunların sonucudur.
Şimdi ise dünyada sadece biz kalalım, nüfusu azaltalım diyen bir kitle var. Bunlar dünyanın bütün kaynaklarını kendileri kullanmak istiyorlar. Bunun içinde her türlü planı devreye sokuyorlar.
Dünyaya saldıkları virüs ile milyonlarca insanın ölmesine neden oldular. Şimdi de sismik hareketleri tetikleme yönünde adımlar atıyorlar. Böylece büyük depremler meydana geliyor. İklim ile de oymayı ihmal etmiyorlar. Bulutlara yön vererek istedikleri yere yağmur yağdırabiliyorlar, istedikleri yere dolu. Bazı yerlere ise yağmur yağmayınca çölleşme oluşuyor.
İklim ile oynandığı zaman ekilen buğdaylar ya çıkmıyor ya da verimsiz çıkıyor.
Bunların istedikleri diğer bir şey kıtlık. İnsanlar açlıktan ölsün istiyorlar.
ABD de yer altına tırlarla yığınak yapıldığı sosyal medyada izlenebilir.
Efendim sende felaket tellallığı yapıyorsun diyenler çıkabilir.
Zamanımızın Deccalı olan küresel aileler maalesef bu planlar içinde.
Peki, bu durumda insanoğlu neden önlem almıyor, neden bunların planlarını göremiyor diye sorarsanız, size şöyle açıklama yapayım:
Yüce Mevla buyurdu ki: “ Gerçekten firavun o ülkede büyüklük tasladı ve oranın halkını guruplara ayırdı. Onlardan bir gurubu zayıflatıp eziyordu.” (Kasas/4)
Firavunun halk üzerinde nasıl etkili olduğu ise Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de şöyle açıklanıyor:
“Firavun kavmini küçük düşürdü, APTALLAȘTIRDI, onlar da kendisine boyun eğdiler. Zira yoldan çıkmış bir toplum idiler.” (Zuhruf/54)
Firavun yanında bulunan sihirbazların sahip oldukları PROPAGANDA GÜCÜ ile halkı uyutmayı ve kendine itaat edilmesini sağladı. Tabi ki sihirbazlar yaptıkları propagandaya karşılık firavundan bir ödül bekliyorlardı.
Firavun dedi ki: "Evet, evet! Sizi yakın çevreme alacağım, benim himayeme mazhar olan yakınlarım arasına gireceksiniz." (Şu’arâ/42)
Gücü ellerinde bulunanların izledikleri yol bundan farklı değil. Küresel aileler dünya halklarını filmlerle, etkinliklerle, uydurma haberlerle uyutmaya devam ediyorlar.
Velhasıl insanlık uyuyor.
Uyandığında çok geç olabilir.
Selam ve dua ile.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.