Bir yüzde 25 daha

Memur ve memur emeklilerinin 2024 yılında maaşlarına yapılacak artışlar belli oldu.
Hakem Kurulu 2024’ün ilk altı ayı için yüzde 15, ikinci altı ay içinde yüzde 10’luk bir artışı uygun gördü. Zaten çok da farklı bir şey beklenmiyordu, tam da beklendiği gibi oldu.
Çok değil daha bir ay önce de, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, 2024 yılı enflasyon raporunu açıklamıştı. Dünyaca malumdur bizim Merkez Bankası’nın enflasyon tahmin rakamları bire bir tutar (!) O açıklamanın yapıldığı gün 2023 yılı enflasyon tahmini bir kez daha revize edilerek yüzde 58 olarak düzeltilmişti. 2023 yılını geçtik, 2024 yılı için tahmini enflasyon rakamı da yüzde 33 olarak düzeltilmişti. 2025 hedefi ise, hayal gibi ama yüzde 15’ti.
Şimdi bu açıklamalardan sonra memur emeklisine 2024 için toplam yüzde 25 maaş artışı uygun görüldü
Hani, “Çalışanları enflasyon belasına ezdirmeyecektik” hani “Bugüne kadar çalışanları enflasyona ezdirmemiştik.” Hepsi, Koca bir aldatmacadan öte bir şey değilmiş.
İşçi emeklileri, Bağkur emeklileri, yüzde 25’in şokundan daha çıkmadılar, bu kez de memur emeklileri bu kervana eklendi.
Memurlar ise, aldıkları seyyanen zammın faturasını 2024’ün Ocak ayından itibaren ödemeye başlayacaklar.
Maaş bordrolarına baktıklarında görecekler ki, bir kuruş zam almamışlar. İkinci altı aylık dilimde de çok farklı bir durumla karşılaşmayacaklar. Ta ki, seyyanen verilen, 0 7 bin 500 lira eriyene kadar cepten yemeye devam edecekler.
Biliyorum, yaşadığımız enflasyon ne TUİK’in ne de Merkez Bankası’nın rakamlarına çok yakın değil. Yüzde 100’leri aşan bir enflasyon canavarının pençesinde kıvranıyoruz. Ama TUİK’te, Merkez Bankası da sanki başka dünyada yaşayanlar tarafından yönetiliyor. Bu yıl için enflasyonu yüzde 58 tahmin eden Merkez Bankası’nın başkanı ve uzmanları, yarın bir kez daha ortaya çıkıp bu rakamı yükseltmeyecekler mi? Adım gibi biliyorum, ellerinden gelse yarın çıkıp tahminlerini yeniden revize ettiklerini açıklarlar. Ama, bunu yapacak ne yetkileri ne de söz dinletecek sorumluları var. TUİK daha ne kadar enflasyon rakamlarını gizlemeye, üzerini örtmeye devam edecek? Onlar da olanın bitenin farkındalar ama çıkıp dillendiremiyorlar. Çünkü, siyasi irade böyle istiyor. Fakat, güneş balçıkla sıvanmıyor. Işıltısı bir yerden aydınlanmaya devam ediyor.
Memurlara ve memur emeklilerine yüzde 25 maaş artışını reva gören hakem heyetine de sormak isterim. Bu muhteşem kararı aldıktan sonra evinize gittiğinizde eşlerinizin, çocuklarınızın yüzüne, görevini başarıyla tamamlamış biri olarak nasıl baktınız. Yatağınıza girdiğiniz de başınızı yastığa bıraktığınız da hemen mışıl mışıl uyuyabildiniz mi?
Aldığınız kararın altına imza atarken, “Biz ne yapıyoruz? TUİK, Merkez Bankası bile yüzde 50’lerin üzerinde enflasyon rakamı açıklarken biz nasıl olurda yüzde 25’e evet diyoruz” diye hiç düşündünüz mü?
Sanmıyorum, koltuk ve ikbal, ne eşlerinizi, ne çocuklarınızı ne de milyonlarca açlığın insafına terk ettiğiniz insanları aklınıza getirmeye yetmedi. Makamlar ve koltuklar gelip geçici şeylerdir. Babam rahmetli böyle durumlarda bize hep şunu söylerdi “dünya Sultan Süleyman’a kalmamış, geçin bu heveslerden” ne kadar haklı, ne kadar yerinde bir söz.
Hem işçi emeklilerine, hem de memur emeklilerine yapılan maaş artışları, sayıları 15 milyonu aşan koca bir vatandaş topluluğunu, açlığa ve sefalete mahkum edecek. Bunun şikayetleri her geçen gün artarak büyüyecek. “Sıkıntıların farkındayız. Emeklilerimizin durumunu düzeltecek çalışmaları yapıyoruz” sözleri son yüzde 15+10’luk zamla havada kaldı.
En azından, memur emeklilerine yapılacak bunun üzerindeki maaş artışı, diğer emekliler için bir umut ışığı olacaktı.
Ne yazık ki o tren de kaçtı.
Açlık sınırı altında nefes almaya çalışan emeklileri çok çok sıkıntılı bir sene bekliyor. Ocak’ta maaşlara yapılacak yüzde 15 zam, ilk ayın ilk haftasında eriyip gidecek. Çünkü, kışın getirdiği ağır faturanın ilk işaretlerini bugünden alıyoruz.
Akaryakıt fiyatları durmayacak, dolayısıyla besin zincirinin en önemli halkası olan üretici fiyatları gerilemeyecek, nakliye fiyatları artmaya devam edecek. Isınma ve elektrik faturaları da ödenemeyecek boyutlara gelecek.
Sadece gıda ürünleri enflasyonu 2024’te yüzde 35’i aşacak, bu yıl için en iyimser tahmin yüzde 61.5. Yani bu yıldan gelecek yıla gıda ürünlerinin fiyatları yüzde 50’ye yakın düşecek.
Biz söylemiyoruz. Merkez Bankası’nın tahmini böyle. Onlar inanıyor, bizim de inanmamızı istiyorlar.
Sözün özü, bir kere daha gördük ki, “dağ fare doğurdu. Memurlar ve memur emeklileri de toplumun geri kalanı gibi yokluk, yoksulluk ve fakirlik içinde bir kaç yıl geçirecekler. Belki; Mahalli İdari Seçimleri aşamasında akıllarına düşeriz. Kim bilir!