Ülkemizdeki sorunlar bitmiyor

Bitmesini bırakın hem çeşitliliği hemde kütlesi gittikçe büyüyor.
İşşsizlik bir türlü çözülemedi. Diplomalı işssizler o kadar çoğaldı ki…
Ülkenin bir çok yerinde asgari ücrete mahkum edilen öğretmenler yürümek istiyor. Güvenlik güçleri onları göz altına alıyor. Yürüyemezsiniz. Hakkınızı böyle arayamazsınız. “ Efendim nasıl arayalım ? ” diye sorduğunuzda ise kendi aranızda konuşun yeterli demek istiyorlar, sanki.
Üniversite sayıları abartılı bir şekilde artırıldı. Mühendislik, hukuk , ziraat , veterinerlik o kadar arttı ki zaten iş bulamayan büyük bir kitle var. Her yıl bu bölümlerden mezun olanlar da bu gruba ekleniyor. Bir planlama maaalesef yoktur.
Geçenlerde bir inşaat mühendisliği bölümünü ziyaret ettim. Orada bir öğretim görevlisi ile kısa bir görüşme yaptım. Dedi ki: “Öğrenci profilimiz çok düştü. Önceleri 20 matematik net yapan biri buraya gelirdi. Şimdi 5-10 arası matematik net yapan buraya geliyor. Bizler ders anlatırken seviye yakalamakta çok zorlanıyoruz. Bu gençlere başlangıçta temel matematik kuralları vermek zorunda kalıyoruz. Tercihte azaldı. Bu sene kontenjanımızın çok altında öğrenci buraya kayıt yaptırdı. Böyle giderse 3-5 seneye kalmaz bu bölümü kapatırız…”
Bir çok üniversitede maden mühendisliği başta olmak üzere bir çok bölüm öğrenci tercihi yüzünden kapatıldı.
Liselerde ki durumu yazmaya gerek var mı? Yıllardır eğitim modeli şöyle yok böyle olsun diye değiştirildi durdu. Öğrencilerin okul kıyafetlerine serbestlik getirildi. Öğrenci okuluna ait kıyafeti giydiğinde bir aidiyet duygusu ile okul dışında da kendi davranışlarına dikkat ediyordu . Buna ilaveten herkes aynı kıyafeti giydiği için gelir farklılığı belli olmuyordu.
Lisedeki gençler üniversite mezunlarının işsizler ordusuna katıldığını gördükçe negatif olarak etkileniyor. Bu onların okula bağlılığınıda ve devamlılığınıda olumsuz yönde etkiliyor.
Ülkemizde su kaynakları hızlı bir şekilde azalıyor. Özellikle büyük şehirler bu konuda alarm vermekte. İstanbul, İzmir , Ankara, Antalya,G. Antep başta olmak üzere bir çok büyük şehrimiz ve turizm canlılığı olan şehirlerimiz su kaynakları konusunda ciddi problemler yaşıyor.
Bu problemin en önemli sebebi hızlı nüfus artışıdır. O bölgelere akın akın gelen sığınmacılar bütün dengeleri bozmuştur. Bazı bölgelerde sığınmacı sayısı yöre halkının sayısını geçmiştir. Böyle bir sığınmacı politikası ülkenin hem halkına hem kaynaklarına hem de geleceğine çok büyük bir zarar vermektedir. Ülkenin geleceği ciddi tehlike altındadır.
Peki bunu biz görüyoruzda ülkeyi yöneten büyüklerimiz neden görmüyor- göremiyor diye düşünenler bir hayli çoğaldı. Efendim muhacir –ensar, ne yapalım yani canları tehlikede idi, buraya geldiler diyorlar.
Bizde inandık!
Adam eşini , bacısını , annesini , babasını Afganistan’da bırakıp buraya elinde çantası dahi olmadan geliyor. Bu nasıl bir kaçış?
Bunlar sanki bir iş kuyruğuna dahil olmak için geliyorlar. Bu Talibandan bir kaçış değil.
Suriyeliler ise can tehlikesi nedeniyle ülkemize geldiler. Her yıl bir çocuk doğuracak kadar rahatlar. Nüfusları çok büyük bir hızla artıyor. Bunlar kendilerini sığınmacı olarak görmüyorlar. Burayı sahiplenmek için gelmişler.
Birileri efendim bizde orta asyadan geldik, ne var bunda gelsinler, din kardeşlerimiz diyorlar.
Ah çektikçe ciğerlerim yanıyor. Yunan başta olmak üzere batılılar ülkemize girdiğinde davul zurna çalanlar bile vardı. Yüksek İngiliz medeniyetinin yönetiminde olmak bir şereftir diyecek kadar dibe vuranlar bir hayli fazlaydı.
Günümüzden pek de farkı yoktu.
30 Ağustos Zafer Bayramı tüm milletimize kutlu olsun. Hatırlayalım ve bir daha o hatalara düşmeyelim.
Selam ve dua ile.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Tuncay Altun - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.