30 Ağustos ve Kuvayi Milliye Destanı

30 Ağustos Zafer Bayramı, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün Dumlupınar’da zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz’u anmak üzere kutladığımız değerli bayramlarımızdan biridir.
Atatürk’ün bizzat yönettiği ve bu nedenle Başkomutan Meydan Savaşı olarak tarihe geçen bu zafer gününü en iyi anlatan kişi de büyük şairimiz Nazım Hikmet’tir. Nazım Hikmet, Kurtuluş Savaşı’nın aşamalarını destanlaştırdığı ‘Kuvayi Milliye Destanı’ adlı eseri Başlangıç bölümünden sonra sekiz baptan oluşuyor.
Başlangıç bölümünün adı ‘onlar’dır. Birinci bap ‘yıl 1918-1919 ve Karayılan’ın hikayesi’ başlığını taşır. Son bölüm olan sekizinci babın başlığı ise ’26 Ağustos gecesinde saatler iki otuzdan beş otuza kadar ve İzmir Rıhtımı’ndan Akdeniz’e bakan nefer’dir. Bu bölüm, gerçekten insanın tüylerini diken diken eder. O saatleri gerçekten bu kadar güzel ve bu kadar candan anlatan başka dizeler
bugüne kadar okumadım desem yeridir.
Saat saat, dakika dakika o anları yaşarsınız. Sekizinci bap, destanın canıdır, özüdür. Savaş bitmiş düşman esir alınmış, işte o anda Ali Onbaşı bir türkü duyuyor.
‘Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket bizim.
Bilekler kan içinde, dişler kenetli,
ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benzeyen toprak,
bu cehennem, bu cennet bizim.
Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
yok edin insanın insana kulluğunu,
bu dâvet bizim...
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim...»>
Sonra.
Sonra, 9 Eylülde İzmir'e girdik
ve Kayserili bir nefer
yanan şehrin kızıltısı içinden gelip
öfkeden, sevinçten, ümitten ağlıya ağlıya,
Güneyden Kuzeye,
Doğudan Batıya,
Türk halkıyla beraber
seyretti İzmir rıhtımından Akdeniz'i.
Ve biz de burada bitirdik destanımızı.
Biliyoruz ki lâyığınca olmadı bu kitap,
Türk halkı bağışlasın bizi,
onlar ki toprakta karınca,
suda balık,
havada kuş kadar
çokturlar;
korkak,
cesur,
cahil,
hakîm
ve çocukturlar
ve kahreden
yaratan ki onlardır,
kitabımızda yalnız onların maceraları vardır...
İşte bu zafer, Nazım Hikmet’in dizelerinde ifade ettiği gibi kolay kolay kazanılmadı. Bu ülke bize gökten zembille inmedi. Sadece dış düşmanlarla değil, içeride de hainlerle mücadele edilerek kazanıldı. Bu nedenle, öyle kendini bilmez üç-beş haine kolayca
bırakılamaz. 30 Ağustos’u bizlere bayram olarak armağan edenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun.