Dünyanın en sıcak ocak ayının yaşandığı ve dağların karsız, barajların susuz kaldığı şu günlerde büyüklerimizin söylediği “Ağaç yoksa yağmur yok, yağmur yoksa su yok, su yoksa sebze, meyve yok, yani hayat yok” sözü aklıma geliyor. ABD'deki Yale Üniversitesinden bilim insanları tarafından yapılan ve "Nature" dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, her yıl yaklaşık 15 milyar ağacın, tarım arazisi açma, kentleşme, kötü orman yönetimi, yangınlar gibi nedenlerle yok edildiği ortaya kondu. Araştırmayı yöneten Thomas Crowther, "Ağaçlar, yeryüzündeki en önemli ve en kritik organizmalar arasında yer alıyor. İnsanoğlu, ağaçların taşıdığı önemi bir türlü anlayamadı. Büyük miktarda karbon depolayan ağaçlar, su, hava ve besin kalitesinde çok önemli bir rol oynuyor. Dünya'daki ağaç sayısını şimdiye kadar yarıya indirdik ve bunun hem iklim hem de insan sağlığı üzerindeki etkilerini görmeye başladık" ifadesini kullanmış. Araştırma, Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın "Milyarlarca Ağaç Kampanyası"nı yürüten Plant for the Planet (Gezegen için bitki) girişiminin talebi üzerine yapıldı. Bizim ülkemizde de madenler uğruna ağaçlar katlediliyor. Bu izinleri verenleri ve ormanları yok edenleri Allah’a havale ediyorum. Maden uğruna 200 bin ağacın katledildiği Kazdağları hiç aklımdan çıkmıyor. Şimdi de Muğla Akbelen, Uludağ, Eski Foça’da yaşananları duyunca aklıma Kızıldereli Şefi Seattla’nın “Son ağaç kesildiğinde, son balık tutulduğunda, son ırmak kuruduğunda beyaz adam paranın yenilmeyecek bir şey olduğunu anlayacak” sözü aklıma geliyor.
ORMAN VE SU DERSİ VERİLMELİ
193 ülkenin üye olduğu Birleşmiş Milletler, 1971 yılından bu yana yani 52 yıldır “Dünya Ormancılık Günü” ve “Dünya Su Günü”nü neden kutluyor biliyor musunuz? İnsan yaşamının sürdürülmesinde en önemli değerler olduğu için, çok iyi korunması için. İnsan yaşamının devamı için iki önemli kaynaktır ormanlar ve su. Ormanlar, dünyanın en önemli yenilenebilir doğal kaynaklarından, biyolojik açıdan ise en zengin ekosistemleridir. Karalarda yaşayan bitki, hayvan ve böcek türlerinin yüzde 80’inden çoğuna ev sahipliği yapar. Biyoçeşitliliğin korunmasında, iklim değişiminin önlenmesinde ve temiz hava sağlanmasında çok önemli rolü vardır ve insanlar için de yaşamsal önem taşır. Dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan geçimini, barınmasını, yiyeceğini, yakıtını ve ilacını ormanlardan sağlar. Birleşmiş Milletler Dünya Su Konseyi, üç yılda bir toplanıp su krizini, sosyal ve ekonomik kalkınmanın sürdürülebilirliğini tehdit eden bir olgu olduğuna dikkat çekiyor. Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı, dünyanın içilebilir su kaynaklarının hızla tükenmeye başladığını ve 2030 yılında 4 milyar insanın susuz kalacağı uyarısında bulunuyor. Birleşmiş Milletler "Herkes için Su, Sağlık, Koruma ve Hijyen Girişimi" projesi kapsamında hazırlanan rapor büyük ticari kuruluş ve sivil toplum örgütlerine gönderildi. Türkiye’de ÇED raporunu hazırlayanlara orman ve suyun önemini anlatan dersler verilmeli.
GÖZÜNÜZÜ TAŞ DOYURSUN
Türkiye’nin dünyadaki gururu Uludağ için hazırlanan ve çalışmaları Turizm Bakanı tarafından basına duyurulan ‘Uludağ Alan Başkanlığı Kanun Tasarısı TBMM'ye getirilip kabul edildi. Aklım almıyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Uludağ Milli Parkı'nın en önemli kaynak değerleri olan orman alanlarını, Alpin dağ çayırlarını, su kaynaklarını ve canlı yaşamını yok oluşa götürmektir. Sivil toplum örgütlerince oluşturulan Bursa Çevre Platformu, Uludağ’ın milli park statüsünden çıkarılarak “Alan Başkanlığı” adı altında Turizm Bakanlığı’na devredilme girişimlerine tepki gösterdiler. Bursa Barosu Başkanı Metin Öztosun, konuşmasında tehlikeleri tek tek sıraladı. Bir tehlike de İzmir’in tarihi dokusu, denizi, Akdeniz Foklarıyla ünlü Eski Foça ilçesinde yaşanıyor. 2 bin 500 yıllık Pers Mezarı Anıtı’nın da içerisinde yer aldığı ve doğal sit alanı olan bölgede taş ocağı kurulmak istenmesi bölge insanını ayağa kaldırdı. Pers Mezarı Anıtı önünde gerçekleştirilen eyleme, Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, Foça’da Doğa ve Tarih Talanına Hayır Platformu, Foça Kent Konseyi ve çok sayıda yaşam savunucusu katıldı. İzmir’in Foça ilçesinde yapılmak istenen taş ocağına karşı yaşam savunucuları bir araya geldi. Yapılan açıklamada projeye karşı iptal davası açılacağı belirtilirken, “Gözünüzü taş doyursun” diyerek tepki gösterildi. Çok doğru gözünüzü taş, beton doyursun.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.