Pakete saklanan kaynak transferi

Uğur DUYAN

ANKARA (Anayurt)- Konut sektöründe "İlk Evim Konut Konut Finansman Paketi", "Genişletilmiş Konut Finansman Paketi", "İnşaat Sektörüne Özel Kredi Garanti Paketi" olmak üzere 3 çözüm paketi oluşturuldu. Buna göre, İlk konutunu alacak vatandaşların uygun maliyetli kredi imkanıyla konuta erişimlerinin artırılması, liralaşma stratejisinin desteklenmesi, tamamlanmamış inşaatların bitirilerek konut arzının artırılması ve destek alan firmaların konut fiyatlarını sabit tutması amaçlanıyor.

Ankara Hacı Bayramı Veli Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi'nden Prof. Dr. Aziz Konukman, Kabine Toplantısı'nın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan çözüm paketlerinin temelde kaynak transferini kolaylaştıracağını ve Hazine'ye ek yük getireceğini savunarak, ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele yerine parasal genişlemeyi
esas alan politikalar izlediğini söyledi.

Konukman; çözüm paketlerinin kirada yaşayan dar gelirli kesimleri konut sahibi yapmaktan çok toplumun varlıklı kesimlerine kaynak transferi sağlayacak mahiyette olduğunu kaydederek, şunları söyledi:

"Amaç yurttaşı ev sahibi yapmak gibi aktarılsa da hedeflenen elde kalan, satılamayan konut rezervlerinin eritilmesidir. Burada geniş halk yığınlarını ev sahibi yapmak gibi bir müjde yok. Buradaki müjde üst sınıflara dönüktür. Türkiye'de bazı şehirlerde ortalama konut fiyatının 1 milyon TL olduğunu, çalışanların da yüzde 60'ının asgari ücret ve biraz üstünde sabit geliri olduğunu düşünürsek, sağlanacak olan finansman desteği ile dar gelirlilerin konut sahibi olamayacağı aksine konutu olan tasarruf sahiplerinin daha fazla konut satın alarak, üst sınıflara kaynak transferi sağlanacağı kesindir. Türkiye'de ortalama ücretin asgari ücret olduğunu artık herkes biliyor. O zaman bu konutları en az zengin yüzde 20'lik dilimle, en zengin ikinci yüzde 20'lik dilim dışında kalan ve nüfusun yüzde 60'ını oluşturan kesimler almaz. Alacak olan kesimler de bunu ihtiyacı olduğu için değil, yatırım maksadıyla alacak."

Konukman, finansman paketleri kapsamında, sağlanacak olan düşük faizli kredilerin kamu bankaları aracılığıyla temin edileceğini ve temin edilen bu kredilerin sübvansiyonun Hazine'den aktarılacağını da anımsattı. Konukman, bütçe hazırlanırken ortaya konulan ödenek ve tertiplerin sene başından bu yana alınan kararlarla aşındığını ve ek bütçe yasası olmaksızın uygulandığını da ifade ederek, Kur Korumalı Mevduat hesaplarının Hazine'den ödenecek olan kısımları başta olmak üzere bütün vergi istisnalarının kanunsuz olduğunu söyledi.

Konut finansmanları için sermayeye getirilen vergi istisnalarına da değinen Prof. Dr. Konukman, PostWashington uzlaşması olarak da bilinen 'Tüm İktidar Sermayeye' modelindeki 'yönetişim' sisteminden örnek vererek, şöyle konuştu:

"Bu sistemde sivil toplum kuruluşları var ama onlar bildiğimiz sivil toplum kuruluşları değil sermaye tabanlı kuruluşlar örneğin karar mekanizmasında işçi sendikaları yok, işveren sendikaları var, bürokrasi var ama uluslararası finans ve yatırım çevrelerinin akredite ettiği bürokrasi var, bir de özel sektör var. Bu sistemde tüm kararları, siyasetçileri de devre dışı bırakarak sermaye alıyor kısaca. Yani son tahlilde kaynak tahsisinden yararlanan sermaye olacak. Yeni teşvikte bunun bir parçası. Esasen gözünüz doysun demek lazım. 336 milyar liralık bir vergi diliminden sermaye lehine vazgeçilecek. Bu 2022 bütçesinde toplanacak vergilerin yüzde 26,7'sine denk geliyor. Oysa bunu sermayeye değil de emekliye versen, yoksulla versen, EYT'lilerin finansmanı için harcasan toplum ihya olur ama iktidarın böyle bir sınıfsal tercihi yok."

Konukman, Çalışma Bakanı Vedat Bilgin'in haziran ayı enflasyon rakamlarıyla birlikte 'çalışanları ve emeklileri enflasyonun tahribatından koruyacak çalışmalarımız olacak' yönündeki açıklamalarını da eleştirerek, "Bu son derece saygısızca çünkü, emekli ve memurların maaşlarındaki artışın temmuzda yapılması yasal, kanuna göre yapılacak bir uygulama. Toplu sözleşmenin maddesi gereği bu yapılması gereken bir şeydir, hükümetin inisiyatifinde değildir" dedi. Konukman asgari ücret konusunda hükümetin söylem ve eylem tutarsızlığı içinde olduğunu da kaydetti.