A. Cevat UĞRAŞ
ANKARA (Anayurt) - 22. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, film gösterimleri, atölye çalışmaları ve panellerle geçen dolu dolu geçen bir hafta yaşattı Ankaralı sinemaseverlere. Festival yarın saat 19:00’da Kızılay Büyülü Fener Sinemaları’nda yapılacak olan kapanış töreniyle tamamlanacak. Festival etkinlikleri çerçevesinde Şeyda Taluk ile "Başarılı Bir Pitching için Hikaye Anlatıcılığı Atölyesi" tamamlanırken atölyeye katılanlar öğrendiklerinden çok mutlu bir şekilde ayrıldı.
Önemli bir etkinlik olarak da 22. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin de temasını oluşturan Hikayemiz: Feminizm konulu panel gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü festival koordinatörü Sündüz Haşar’ın yaptığı panelde Av. Figen Demir Çıra Güzin Yamaner ve Fevziye Sayılan, feminizm ve kadın hareketleri üzerine düşüncelerini ve ülkemiz öznelinde kadın mücadelesi içerisindeki deneyimlerini paylaştılar.
Keşke bizim de bir filmimiz olsaydı
Av. Figen Demir Çıra, 80’li yıllarda kadın mücadelesini ve feminist hareketi anlatırken, sol hareketler örgütlenmesinde yer alan sosyalist kadınların hikayelerinden feminist örgütlenme çalışmalarını anlattı. Çıra, “Sol siyaset içindeki cinsiyetçilik dönemsel hitap olan bacı söylemini doğurmuştu. Bu da erkeklerde kafa karışıklığı meydana getirmişti. Biz kadınlar erkeklerin yoldaşı mıydık, kardeşi miydik, sevgilisi miydik, arkadaşı mıydık neyiydik? Heyecan duygusu çok kalıcı bir duygudur.
O dönem benim için çok yoğun bir heyecan dönemiydi. O günlerin heyecanı hala hafızamızda. Keşke bizim de bir filmimiz olsaydı” dedi.
Akademisyen Fevziye Sayılan ise Türkiye’deki feminist mücadelenin tarihsel perspektifinin kısa bir değerlendirmesini yaptı. “Bu topraklarda hikayesini biz kadınlar diye kuranlar kimler. Ananelerimizden bugüne feminizm adına biz kadınlar diye konuşanlar kimler. Ne istediler. Ben kendimi feminist hareketin 80’lerin başında 2. dalga diye adlandırılan döneminde içine giren birisiyim. Bu mücadele içerisinde büyükannelerimizin de hiç bilmediğimiz hayatı keşfettik. Biz kadınlar diye konuşurken bugün aslında anneannelerimizin de zamanında konuşmuş olduğunu fark ettik. Ne demişlerdi onlar, nelere karşıydılar. Poligamiye yani çok eşliliğe karşılardı. Kadının alınıp satılmasına, boşanmada erkek avantajına, hareme kapatılmaya, tesettür ve peçeye dolayısıyla Var olma hakkı, söz söyleme hakkı ve eğitim hakkı istiyorlardı. Gazetelere yazı gönderiyorlar, dergi çıkarıyorlar. Dönemin aydınlarıyla, erkekleriyle polemiklere giriyorlardı. 20. Yüzyıla girdiğimizde de bu mücadele aynen batılı kardeşlerimiz gibi feminist bir mücadeleydi”diye konuştu.
Akademisyen Güzin Yamaner ise kendisini emekli bir feminist olarak ifade ederek yanında 1940’lardan Anadolu’dan anane ve babaannesinin çeyiz sandığından el dokuma örnekler gösterdi. Yamaner, kendi feminizm sürecini şöyle anlattı, “ Biz anneyi atlayarak ananeyle feminist olmaya başlayan bir kuşaktık. İçinde bulunduğum kuşak gereği 2. dalganın sonlarına yetiştim. Ama ben her şeyi geriden yaşayan biri olduğum için 2. dalgaya hala sıkı sıkıya bağlıyım. Emekli feminizm ise işin içine erkekler girmeye başlayınca oluşmaya başladı. Ben kendi feminizmimi üçe ayırmak istiyorum. Beni feminist hareketin içinde bulunduran, akademide kadın çalışması yaptıran ilk parçası ev ve sülale. Ev feminist bilginin en önemli sözlerinden biriymiş. Bunu anlamak için 25-30 seneyi devirmiş olmak gerekiyormuş. Sülale de önemli bir şey. Ve üniversiteye giriş. Ev ve sülaleden aldıklarımın bilgiye dönüşme süreci”
Panel sonunda dinleyicilerin sorularını yanıtlayan panelistler dinleyicilerle ülkemiz kadın hareketlerinin yaşadığı süreç ve ve günümüzde geldiği nokta üzerine karşılıklı fikir alış-verişinde bulundular.
22. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, bugün saat 19:00’da Kızılay Büyülü Fener Sineması’nda yapılacak olan kapanış
töreni ile sona erecek.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.