Uluslararası Af Örgütünün, 2020 yılında dünyada insan hakları alanında yaşananlara ilişkin raporu yayımlandı. Pandemide hak ihlallerinin ve eşitsizliklerinin görünür hale geldiğini ve hatta ağırlaştığını ortaya koyan rapora göre küresel çapta yaşam hakkı ihlalleri, toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve muhalefete yönelik baskıyla sansür artarak devam etti. Örgütün Türkiye’ye ilişkin değerlendirmesinde ise yargı bağımsızlığı alanında yaşanan sorunlara, pandemi gerekçesiyle ifade özgürlüğü ve gösteri yürüyüşü ihlalleriyle mülteci haklarının ihlallerine dikkat çekildi. Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard de 2020 yılına dair değerlendirmesinde yetkililerin acilen herkes için aşı üretimini ve dağıtımını hızlandırması, pandemi sürecinde daha da genişleyen güvenliği artırma politikalarına son verilmesi gerektiğini ifade etti.
Uluslararası Af Örgütünün 2020 raporunda yer alan küresel değerlendirme bölümünde Black Lives Matter ve kadın hakları mücadeleleri gibi halk tabanlı hareketler pandemi döneminde görünürleşen ve ağırlaşan ihlallere ve eşitsizliklere dikkat çekti, güçlü biçimde meydan okudu ve bu hareketlerin kararlılıkları sonucunda önemli birtakım kazanımlar elde edildi.
Rapora göre pandemi, bazı devletlerin sorumluluklarından kaçarak veya çok taraflı kurumlara saldırarak ağırlaştırdığı, yıllardır süregelen siyasi ve ekonomik krizlerin ve küresel yönetişim ve iş birliği sistemindeki kusurların insan haklarına etkilerini keskin biçimde ortaya çıkardı. Özellikle de yaşam, sağlık ve sosyal koruma hakkı ihlalleri; toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve cinsel sağlık ve üreme sağlığı haklarına yönelik tehditler ile muhalefetin bastırılması bu süreçte en görünür ve yakıcı ihlaller olarak tespit edildi.
Pandemiden bağımsız olarak uzun yıllardır süren çatışmalarda 2020 yılında da binlerce kişi yaşamını yitirdi. Savaş suçları ve insanlığa karşı suçlara ilişkin yargılamalarda bazı önemli mahkumiyet kararları verildi; ancak buna rağmen savaş ve barış döneminde cezasızlık norm olmayı sürdürdü ve bazı ülkelerde hukukun üstünlüğü zayıflatıldı. Milyonlarca kişi, iklim krizinin ağırlaştırdığı afetlerden etkilendi.
Uluslararası Af Örgütü’nün 149 ülkedeki gözlemlerine göre; hükümetler, sağlık çalışanlarını ve temel hizmetler sağlayan diğer çalışanları yeterince koruyamadı. Kovid-19 nedeniyle binlerce çalışan hayatını kaybetti; daha yüksek sayıda kişi ise kişisel koruyucu ekipman yetersizliği nedeniyle ağır hastalandı. Örgüt, gözlemlediği 42 ülkede, devlet yetkililerinin pandemi bağlamında sağlık çalışanlarını ve diğer kilit çalışanları taciz ettiği ve korkuttuğuna ilişkin iddiaları belgeledi. Örneğin Türkiye’de sağlık çalışanlarının istifa etmesi önce 3 aylığına sonrasında da yeni bir açıklama yapılana kadar yasaklandı.
Uluslararası Af Örgütünün raporu, pek çok devletin Kovid-19 ile mücadele kapsamında aldığı tedbirlerin ötekileştirilen gruplara dönük ayrımcı politikalara dönüştüğünü ortaya koydu. Karantinalar ve sokağa çıkma yasakları, kayıt dışı ekonomide çalışan çok yüksek sayıda işçinin yeterli sosyal güvenceye erişimleri olmaksızın gelirlerini kaybetmesine yol açtı. Kayıt dışı sektörde ağırlıklı olarak kadınlar ve kız çocuklar çalıştığı için bu tedbirlerden orantısız etkilendi. Uygun teknolojiye erişim sağlanmadan yalnızca çevrimiçi eğitimlerin başlatılması, ötekileştirilen gruplara mensup birçok öğrenciyi dezavantajlı hale getirdi. Kadınlar, evde öğretimin yanı sıra, kamu hizmetlerinin kapatılması sonucunda hasta yakınlarının bakım yükümlülüğü dahil olmak üzere diğer türde ücretsiz bakım yükünü de üstlenmek zorunda kaldı.
42 ÜLKEDE GÖÇMENLER GERİ GÖNDERMEYE MARUZ KALDI
2020 yılına damgasını vuran pandemiden en ağır şekilde etkilenen bir diğer kesim de mülteciler oldu. Mültecilerin ve göçmenlerin halihazırdaki güvencesiz durumu pandemi nedeniyle daha da kötüye gitti. Hükümetler pandemide mültecileri ve göçmenleri hijyen koşulları yetersiz kamplarda veya gözaltı merkezlerinde mahsur bıraktı. Uluslararası Af Örgütü’nün gözlemlediği 149 ülkenin 42’sinde mültecilerin ve göçmenlerin geri göndermeye maruz bırakıldığı bildirildi.
Uluslararası Af Örgütünün raporuna göre; Kuveyt, Güney Kore ve Sudan’da kadınlara yönelik şiddetle mücadele etmek için yeni yasalar çıkarıldı. Hırvatistan, Danimarka, Hollanda ve İspanya’nın da aralarında bulunduğu bazı ülkeler, tecavüzle ilgili yasalarını onayı esas alacak şekilde iyileştirmek üzere birtakım adımlar attı. Çok sayıda Afrika ülkesinde, yargı sisteminde, barış ve çatışma dönemlerindeki tecavüz ve diğer türde cinsel şiddete ilişkin cezasızlığa son vermeyi amaçlayan benzersiz gelişmeler kaydedildi. Afrika Birliği, kadınlara yönelik şiddetle mücadeleyi hedefleyen yeni bir bölgesel sözleşme için hazırlık yapmaya başladı. Buna karşılık, Avrupa Konseyi tarafından desteklenen İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması üç üye devlette engellendi.
Uluslararası Af Örgütü 2020’de, gözlemlediği 149 ülkenin 24’ünde, LGBTİ+’ların cinsel yönelimleri veya toplumsal cinsiyet kimlikleri nedeniyle gözaltına alındığına veya tutuklandığına ilişkin iddiaları kaydetti. Türkiye’de de LGBTİ+’lar sık sık hedef alındı. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın LGBTİ+’ların AIDS’i yaymakla suçlamasının ardından bu açıklamaya tepki gösterenler hakkında soruşturma başlatıldı.
TÜRKİYE’DE MUHALEFET HEDEF ALINDI
Raporda Türkiye’nin ele alındığı bölümde yargıya müdahalelere ve muhalefete dönük baskılara önemli ölçüde yer verildi. Türkiye’de hükümetin pandemiyi muhalefeti daha da bastırmak için kullandığı ifade edilen raporda sadece 2 ayda 1105 sosyal medya kullanıcısının Kovid-19 ile ilgili paylaşımları nedeniyle 510 kişinin gözaltına alınmasına, İstanbul ve Ankara’da belediyelerin başlattığı yardım kampanyalarına dönük müdahaleye, sosyal medya platformlarının Türkiye’de temsilci atamasını zorunlu kılan yasal düzenlemeye, terörle mücadelede yargılananları kapsam dışında bırakan af yasasına, çoklu baro olarak bilinen kanuna değinildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Osman Kavala hakkında verilen beraat kararını eleştirmesinin ardından kararı veren heyet hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulunun soruşturma başlattığı da hatırlatılan raporda Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Halkların Demokratik Partisi üye ve yöneticileri, gazeteciler ve insan hakları savunucularının gözaltı, yargılama, cezalandırma ve hedef gösterme gibi baskı biçimleriyle karşı karşıya kaldığı ifade edildi.
6 BİN AFGAN SINIR DIŞI EDİLDİ
Türkiye’de mülteciler de çok sayıda hak ihlaline maruz kaldı. Geçtiğimiz yılın şubat ayında iktidarın sınırları açma söylemi ve mültecilerin Yunanistan sınırına gitmelerini kolaylaştıran uygulamalarla mülteciler sınırda Yunanistan’ın müdahalesi ile karşılaştı. Öte yandan, Birleşmiş Milletler’in verilerine göre 6 bin kişide Afganistan’a sınır dışı edildi.
UMUT TOPLUMSAL MÜCADELELERDE
Pandemi sürecinin, gücün yapısal ve tarihsel istismarının yıkıcı sonuçlarını gözler önüne serdiğini belirten Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard, dünyadaki olumsuz tabloya rağmen Belarus’tan Polonya’ya, Irak’tan Şili’ye, Hong Kong’dan Nijerya’ya kadar birçok ülkede baskı ve eşitsizliklere karşı sokaklarda gerçekleşen kitlesel protestoları anımsattı.
En varlıklı ülkelerin dünyadaki aşı miktarını neredeyse tekeline aldığını ifade eden Callamard, bu ülkelerin sınırlı kaynağa sahip olan ülkeleri sağlık ve insan hakları bakımından ağır sonuçlarla karşı karşıya bıraktığını kaydetti.
DÜNYAYI HİÇE SAYDILAR
Callamard, Çin ve ABD gibi dünya devlerinin pandemi döneminde hayati değeri olan bilgileri saklamak ve Dünya Sağlık Örgütünden (DSÖ) çıkma gibi sorumsuzca ve dünyanın geri kalanını hiçe sayan tavırlarına da tepki gösterdi. Callamard’a göre g20’nin 77 ülkenin borçlarını bir yıl sonra faiziyle birlikte ödeme şartıyla askıya alma kararı da pandemi sonrası toparlanma sürecinde yapısal eşitsizlikleri ve ekonomik güçlükleri kalıcı hale getirecek ve bu da milyonlarca kişinin ekonomik ve sosyal hakları açısından ağır sonuçlar yaratma potansiyeli doğuracak.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.