Türkiye’nin Suriye’de PKK-YPG terör örgütüne yönelik operasyonları devam ederken, ABD’nin Türk Silahlı Hava Aracını (SİHA) düşürmesi Ortadoğu’da yeni gelişmelere yönelik beklentileri arttırdı. Türkiye’nin 1 Ekim tarihinde Ankara’da İçişleri Bakanlığı’na yönelik terör saldırısının ardından, PKK-YPG başta olmak üzere terör örgütlerinin mali kaynaklarına yönelik operasyonları arttırdığına dikkat çeken emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş, “Türkiye, Ankara’da İçişleri Bakanlığı’na yönelik terör saldırısına yönelik yaklaşımını ABD’nin 2001 yılında New York’ta ikiz kulelere yönelik saldırısına yönelik bir tehdit bakışı açıyla ele aldığı görülüyor. Türkiye’de özellikle MİT Başkanı, İçişleri Bakanı, Dışişleri Bakanı ve Milli Savunma Bakanları’nın gerçekleştirdiği toplantının ardından Türkiye PKK-YPG başta olmak üzere terör örgütlerinin Suriye’de finans kaynaklarını ortadan kaldırmak amacıyla sert önlemler alma yöntemini benimsedi. Bu konuda da kararlılığını gösterdi. ABD’ye net bir mesaj da verilmiş oldu” dedi.
Suriye’de ve Kuzey Irak’ta terör örgütüne yönelik operasyonların devam ettiğine dikkat çeken Karakuş, şunları söyledi: “ABD, bin metre, 500 metre yaklaştıktan sonra tehdit olarak algıladık bundan dolayı SİHA’yı düşürdük mesajları verse de Türkiye artık kararlılığını ortaya koymuş oldu. Bu kararlılık da terör örgütünün finans kaynaklarına yönelik operasyonların süreceği yönündedir. Türkiye artık PKK-YPG başta olmak üzere terör örgütlerinin finans kaynaklarını ortadan kaldırmak, alt yapısını yok etmek için girişimlere başlamış oluyor. Bu yaklaşımın benimsenmesinde etken olan en son Ankara’da İçişleri Bakanlığı’na yönelik saldırının ardından yaşanan tavır değişikliği. Artık sadece terörist ile değil terörün mali kaynakları ile de mücadele edilecek. Burada dikkat edilecek bir başka nokta kara operasyonu yerine hava operasyonlarının tercih edilmesi. Kara harekatıyla verilecek kayıpların maliyeti hesaplandıktan sonra hava harekatlarına dönülerek hedef noktalar ortadan kaldırılmaya başlanmış oldu.”
Hava kuvvelerinin bu tür operasyonları 1990’lı yılların başından beri yapabildiğini kaydeden Karakuş, “Bu noktada 1990’lı yıllarda alınan tedbirler ve sağlanan teknolojik ilerlemeler önem kazanıyor. O dönemde gerçekleştirilen teknolojik atılımlarla Türk Hava kuvvetlerinin hedefleri görme kabiliyeti ve bunun yanı sıra hedefleri tam isabet ile vurma kabiliyeti çok üst noktalara ulaştı. Dolayasıyla artık terörle mücadelede gerçekleştirilen hava harekatlarıyla terör örgütlerinin kaynakları ve teröristler belirlenen hedefler doğrultusunda rahatlıkla etkisiz hale getiriliyor. Türkiye, başkentte gerçekleştirilen saldırının ardından Suriye’de PKK-YPG terör örgütünün ne kadar finans kaynağı varsa hepsine operasyon düzenlemeye başladı. PKK-YPG terör örgütü kuzey Suriye bölgesinde zeytin, buğday, petrol, gaz satışı yapıyor. PKK-YPG terör örgütü bundan önemli gelir elde ediyor. Bir de buna Avrupa’ya ve bazı bölgelere gerçekleştirilen uyuşturucu ticaretini eklerseniz o zaman paranın miktarı çok büyümüş oluyor. Türkiye artık bu noktaları hedef alarak terörün finans kaynaklarını da ortadan kaldırma yönündeki kararlılığını ortaya koydu” diye konuştu.
Türkiye’nin terörle mücadele konusunda Suriye ve Kuzey Irak’ta net bir tavır ortaya koyduğunu da ifade eden Karakuş, “Türkiye ABD’ye net bir mesaj verdi terörle mücadele konusunda. Aynı 2001 yılında ABD’nin ikiz kulelere saldırısının ardından yaptığı ya benimlesin ya da karşı taraftasın mesajını bugün Türkiye, Suriye’de ve kendisine tehdit olan bölgelerde ABD’ye yönelik olarak veriyor. ABD’nin 180 milyon dolarlık yardım yaptığı PKK-YPG terör örgütünün diğer gelir kaynaklarına yönelik operasyonlarla ABD’ye daha önce kendisinin yaptığı karşılık veriliyor bir anlamda. Artık Türkiye’nin kendi sınırlarının hemen dibinde gerçekleştirilen terör saldırılarına yönelik tahammülü kalmadı. Bunu açıkça da ortaya koymuş oldu” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Kuzey Irak bölgesine yönelik operasyonlarda F-16 uçaklarını, Suriye’ye yönelik operasyonlarda ise İHA ve SİHA’ları kullandığı belirten Karakuş, “Bu noktada coğrafyanın özelliğine göre hava operasyonları düzenleyecek araçlar da belirlenmiş oluyor. Kuzey Irak’ta dağlık bölgelerde teröristlerin mağaralarda saklanması kolay olduğundan daha etkili olan F-16 uçakları kullanılırken, Suriye’de arazinin düzlük olması nedeniyle İHA ve SİHA’lar kullanılıyor. ABD, Türkiye’nin bu kararlılığını gördü. Suriye’nin Haseke kentine kadar olan 50 kilometrelik derinlikte engelleyici bir tavır koymadı. Ancak, Türkiye’nin yaşadığı son olaylardan sonra tahammül edecek vakti de kalmadı ve mali kaynaklar ile teröristlerin bulunduğu bölgelere operasyonlarını arttırdı. Bu da ABD’ye net bir mesaj oldu. Türkiye, Suriye’de ABD’ye ya benimle terörle mücadeleye katıl, ya da ben kendi yöntemlerimle mücadeleyi sürdürürüm mesajını açıkça verdi son dönemde” diye konuştu.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.