Yavaş: Projesi yok diyenlere gülüyorum

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş Ankaralı gazete temsilcileri ve muhabirleriyle bir araya geldi. BAKAP projesi ve hali hazırda devam eden projeler hakkında bilgiler veren Yavaş, gündeme dair açıklamalarda da bulundu.

Şehir merkezlerini tekrar cazibe merkezi haline getirmek için çalışmalar yürüttüklerini belirten Yavaş, “Jeo radar ile zemini incelendi. Ulus Meydanı yer altına taşıyoruz. Zafer Meydanı güçlendirmesi yapılıyor. Bu sene açacağız. Burayı tamamen öğrencilere vereceğiz. Öğrencilerin Kızılay ve Ulus’tan ayrılmasını istemiyoruz. Kızılay Meydanı için de sürprizlerimiz var” söyleminde bulundu.

Ulus ve Kızılay’ın tekrar cazibe merkezi haline gelmesi için projeler yürüttüklerini ifade eden Yavaş, “Ulus’ta Afganlılar, Kızılay’da ise Afrikalılar çoğunluk haline geldi. Vatandaşları şehir merkezlerinde daha çok kalmasını sağlamalıyız. Bunun için Ulus’u tekrar eski görüntüsüne dönüştürmek için çalışmalar yürütüyoruz. Kızılay’ın da tekrar cazibe merkezi olması gerekiyor. Bunun içinde öğrencilerimizi ve vatandaşlarımızın bu merkezlerde kalma sürelerini arttırmaya yönelik projelerimiz var. Mesela Zafer Meydanını gençlerimize yönelik tahsis etmek için projeler yürütüyoruz. Eğer kendi vatandaşımızı merkezlere çekemezsek merkez esnafı batma noktasına gelecek. İnsanları avmlere yönlendirmek yerine Kızılay’ı açık alışveriş merkezi haline getirmek demografik yapı açısından da önemli” ifadelerini kullandı.

Sokak hayvanları sorunun şu anda çözülmesi mümkün olmayan bir konu haline dönüştüğünü belirten Yavaş, “Biz ilk defa hayvan kısırlaştırma ihalesine çıktık. Firmanın birisi işi bıraktı fakat şimdi yeniden çıkıyoruz. Her ay en az bin tane hayvan kısırlaştırıyoruz. 13 klinik ile bu şekilde anlaşılmıştı. Ayrıca bizde de bu işi kendi bünyemizde yapıyoruz. Geçen AOÇ’de açılışını yaptığımız yerde 50 kadar sokak hayvanı var ve bunlar saldırgan hayvanlar. Çalışanlarımıza da saldırıyor. Bu hayvanları oradan almak istedik fakat bölge halkı vermedi. Şimdi alana biraz uzak bir bölgede etrafını çevirerek bir alan yaptık ve orada duruyorlar. Bu konu kangren olmuş durumda. Gölbaşında da bir hakim kızımız var apartmanın bahçesinde sokak köpeklerini besliyor. Şikayet üzerine hayvanları barınağa almaya giden ekibimize saldırdılar. Bir tanesini dahi alamadan ekiplerimiz taşlanarak geri döndü. Bunu hükümet net bir şekilde adım atmalı. Bunu belediyeler olarak biz bu sorunu çözemiyoruz” açıklamasında bulundu.

Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği (TÖHOB) artan maliyetleri ve ücretsiz yolcu sayısını gerekçe göstererek perşembe günü Ankara Büyükşehir Belediyesi Belediye Meclisi’nden çıkacak karar göre abonman sahibi ve 22 grubu kapsayan ücretsiz biniş kartı sahiplerini taşıma işlemlerini sonlandıracaklarını duyurmasına tepki gösteren Yavaş, “Öncelikle bir konuda bilgi vereyim biz gelene kadar ÖHOlar bir kuruş belediyeden gelir desteği almıyorlardı. Biz gelir desteğini pandemi ve ekonomik sıkıntılar yüzünden verdik. Sürekli bizden zam istediler. Bu para belediyeden çıkmıyor halkın cebinden çıkıyor. Bizden önceki 10 yılın ortalaması 1 dolardı toplu taşımada. Dolar 27 lira ise otobüs biletini de 27 liraya satmışlar ve 2013’ten beri de hiçbir tane otobüs almamışlar. Dolayısı ile biz hep 400 tane otobüs aldık ve toplu taşıma adına ÖHOları da destekledik. Yeter ki emeklilerimize, gazi ve şehit ailelerimize ve engellilere müdahale etmesinler diye. Şimdi zam yapmak çok kolay ama o para halkın cebinden çıkıyor. ÖHOlar ücretsiz yolcu taşımak istemiyorlar. Biz bunların hepsini 3-4 yıldır belediye meclisinden aldığımız kararla destekliyoruz. Amacımız dediğim gibi emeklilerimize, gazi ve şehit ailelerimize ve engellilere müdahale etmesinler. Bu ödemeleri de yapıyoruz. Şimdi daha fazla istemeye başladılar ve bunu kanunsuz bir şekilde bize danışmadan hukuksuz bir şekilde yapıldı. Belediye Meclisinin giderleri azaltıcı bir kanun teklifi vermesi kanuna aykırı. Bunu biliyorlar bunu bile bile yaptılar. Bu önerge benim haklarıma tecavüz ettiği için onaylamayacağım. Kesinlikle veto edeceğim bunun bilinmesini isterim” söyleminde bulundu.

Kendisi hakkında “Bir projesi dahi yok” diyenlere güldüğünü söyleyen Yavaş, “Projesi yok diyenlere ben gülüp geçiyorum. Proje kavramı nedir? Beton döküp, plastiklerle donatmak mı? Mesela daha demin Ankara’da devam eden ve biten projeler ile ilgili bilgiler verdim. Hıdırlık’ı gördünüz. Şimdi eski başkanın koyduğu tayyare mi proje yoksa bizim yaptığımız mı proje. Olaya öyle bakmak lazım. Çubuk Barajını biz halka açtık. Bizden önceki yönetimlerinde projelerini gördük. Biz Ankara halkının parasını boşa harcamıyoruz. Hala kanalizasyon çalışmalarını bitiremediğimiz köyler var. Ankara Çayı var bir an evvel çözülmesi gereken birçok işimiz var. Laf olsun diye projelere bütçe ayırmıyoruz” diye konuştu.

Ankaralıların büyük bir oranda kendisinin çalışmalarından memnun olduğunu söyleyen Yavaş, “Ben seçildikten sonra söylediğim gibi hiç kimseyi ayırmadım. Böyle bir ayrım yapma şansınız da yok. Bugüne kadar bana nereden ne kadar oy çıkmış onu bile öğrenmedim. Beni ilgilendiren tek konu bölgelerin asli sorunları nedir, ihtiyaçları nelerdir. Bu bakışla Ankara’daki 4 milyon 200 bin seçmenin kimliğine, partisine bakmadan oyuna talibim. Eğer benden memnunlarsa şeffaf, katılımcı çalışmalarımızdan memnunlar ise tekrar seçerler. Memnun değillerse de başımız üstünde. Şu ana kadar yapılan anketlerin hepsinde memnuniyet yüzde 70’e yakın. Seçimlerde yine Ankara halkının oylarına talip olacağım seçerlerse çalışmalarımıza devam ederiz, seçmezler ise başımız üstüne” dedi.

Yakın zamanda açılışı gerçekleşen BAKAP ile ilgili bilgi veren Yavaş, “Burası daha önceki yıllarda köylülerin elinden kamulaştırarak alınmış, kentsel dönüşüm alanı ilan edilmiş. 15-20 bin konut yapılacakmış buraya. Biz vazgeçtik ve şehrin böyle bir alana ihtiyacı olduğunu düşünerek burayı tarım rekreasyonu yapmaya karar verdik. Şu an şehre 25 kilometre görünse de yarın öbür gün burası şehrin içerisinde kalacak. Yeni imar alanlarının böyle tarla gibi üretim yerlerinin açılmasını doğru bulmuyoruz. Dolayısıyla burayı tarım rekreasyon alanı yaptık. Buradan 3 yıldır ürün elde ediyoruz. Mısır silajı yapıyoruz, Ankara’nın her yerindeki küçük aile işletmelerine dağıtıyoruz. Kahramanmaraş’a da gönderdik. Ankara’daki bütün köylere hemen hemen buradaki hayvan yemleri dağıtılıyor. İlk burada sebze yetiştirdik” söyleminde bulundu.

Yavaş, açıklamalarına şu sözlerle devam etti:

“Gölbaşı-Bala arasında çok büyük araziler var. Fakat insanlar tarımı bıraktıkları için tekrardan tarıma dönmüyorlar. Kırsal Hizmetler Daire Başkanımız tam 60 bin metrekarelik alanı sulu tarım haline getirdi. İki bin tane hayvancılığı desteklemek için oyuk bırakıldı dağlara. Çok büyük ihtiyaçtı. Burada tarım akademisi kurulacak ve tarımla ilgili çalışmalar yapılacak. Arka tarafta bungalov evler var projenin içerisinde. Burada da ailecek gelip kalacaklar, hem nasıl ekiliş yapıldığını görecekler hem de mevsime göre Ankaralıyı buraya dut yemeğe davet edeceğiz. Çocuklar gelip elmaları ağacından toplayacaklar. Hatta Kırsal Hizmetler Daire Başkanı’mızın bir demeci vardı çok hoşuma gitti; ‘domatesin manavda yetişmediğini öğrenecek çocuklar’. Gerçekten öyle. Yeni nesil bu kadar kısa zamanda yeni teknoloji ile karşılaşınca hepimizin biliyor diye umduğu şeyleri bilmiyor. Dolayısıyla biz burada tarımla çocukları buluşturacağız.”