Türkiye’de gerçekleştirilen 2023 yılı cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin ardından eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ekibiyle birlikte ekonominin başına geçmesi vatandaşın geleceğe ilişkin beklentilerin ide beraberinde getirdi. Ekonomi yönetiminin birtakım adımlar attığını bunun sonuç verebilmesi için daha reel bir anlayışın gerektiğini ifade eden Ekonomiden Sorumlu eski Devlet Bakanı Ufuk Söylemez, “Orta vadeli programın açıklanması ekonomiye güven verebilir nitelikte olabilir. Türkiye’nin içinden geçtiğimiz süreçte daha hassas ve dikkatli olması gerekiyor. Bunun nedeni önümüzde yerel seçimler var, ekonomi kemer sıkma politikalarını istiyor. İktidar bunu ne kadar yapabilecek seçim sürecinde onu göreceğiz. Burada ekonomi yönetiminin gerçekçi olması büyük önem taşıyor. Nedeni ise 2024 yılının ikinci çeyreğinden itibaren bir stagflasyon tehlikesi ile karşı karşıya kalmaması gerekmekte Türkiye ekonomisinin. Nisan ayında stagflasyon tehlikesi görülüyor, ekonomi yönetiminin bunun önlemini alacağı söylenebilir” dedi.
Türk ekonomisinin kredi ve tüketime dayalı büyüme modelini içinden geçtiğimiz süreçte terk etmesinin kolay görünmediğini belirten Söylemez, şunları kaydetti:
“Orta Vadeli Program ekonomide güven arttırıcı bir ortam yaratması açısından önemli ama Türkiye’nin tercih ettiği büyüme modeli kapsamında bunun makro ekonomik dengeler üzerinde etkisinin olumlu sonuçlarını görmemiz kolay olmaz. Bunun da nedeni ekonomide ve kamuoyunda sıkça kullanılan bir tabir vardır, Türkiye şu anda kemer sıkma politikası uygulaması gerekir. Ancak bunu nasıl yapacaksınız? Bunu yapmak seçim süreçlerinde iktidarlar için her zaman zordur. Mikro ekonomik dengeleri oturtmak için birtakım önlemler alınabilir ancak bunlar yerel seçimler öncesinde nasıl uygulanacak? Yerel seçimlere kemer sıkma politikası ile gidildiği takdirde bunun yol açacağı sonuçları siyasal iktidar nasıl kaldıracak? Bunu göze alabilecek mi? Kolay değil, seçimleri kaybedebilir zaten iktidar açısından kolay bir seçim olmayacak. Dolayasıyla 2023 yılı ekonomi açısından kayıp bir yıl olarak nitelendirilecektir önümüzdeki yıllarda. 2024 yılının da kayıp bir yıl olmaması için 2024 yılının ikinci çeyreğinden itibaren önlemlerin alınacağını söylemek yanlış olmayacaktır.”
Orta vadeli programın açıklanması ile birlikte makro ekonomik dengelerin tam olarak yerli yerine oturmasının da kolay olmayacağını ifade eden Söylemez, “Birtakım tedbirler alınıyor ama bakıyoruz pratikte beklenen sonuç net olarak görülmüyor. Dövizin tutulduğu ortada. Kuru belli bir noktada tutuyorlar. Merkez bankasının rezervleri yeterli olur, cari açık beklenen seviyenin altında olur bu yöntemi denemek isteyebilirsiniz. Ancak böyle bir durum da yok. Kurun en azından şu anda ekonomistlerin beklentilerini de dikkate alarak söylersek, 27 lira ya da 29 lira civarında olması gerekir. Ancak bunu göremiyoruz, buna bakarak kurun tutulduğu sonucuna varıyoruz. Kurları bastırma yöntemine ne kadar devam edilecek bu şartlarda bilemiyoruz. Uygulanan politikaların içeriğine baktığımızda 2024 yılının Haziran ayına kadar ekonomide beklenen değişikliğin tam olarak gerçekleşmesinin kolay olmadığı ortada” diye konuştu.
2024 yılının ikinci yarısından itibaren ekonomide tedbirlerin tam anlamıyla uygulanabileceğinin anlaşıldığını anlatan Söylemez, “2024 yılının ikinci çeyreğine kadar bu politikalarla iktidar ve ekonomi yönetimi gidebilir. Bunun nedeni yerel seçimler. Ancak yerel seçimlerden sonra IMF ile ya da IMF’siz nasıl politikalar uygulayacaklar bunu zaman gösterecek. Bu anlamda ekonomi yönetiminin çok dikkatli olması gerekir. 2024 yılının ikinci yarısından itibaren tedbirleri alamazlarsa Türkiye durgunlaşan bir ekonomiye yani stagflasyona doğru gidebilir. Bugün baktığımızda enflasyon oranı ortada. Kurun durumu ortada. Faizleri ne yapacaklar? Faizlerin artması reel faizlere yansıyacak kredilerde ve tüketimde düşüş olması muhtemel. Enflasyon rakamı çok önemli. Bu makro ekonomik dengeleri birbiri ile ekonominin temel mantığı içeresinde bir araya getiremezseniz ekonomik durgunluk yaşarsınız. Bu da Türk ekonomisi için olumlu sonuçlar vermez. Ekonomide reel politikalar izlemek kaçınılmazdır. Nisan ayında stagflasyon tehlikesi doğabilir. Ben ekonomi yönetiminin bunu hesapladığını düşünüyorum. Bu politikaları nasıl hayata geçirecekler bunu zaman gösterecek” ifadelerini kullandı.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.