Emek örgütleri laik bir eğitim için yola çıktı

Emek ve meslek örgütleri 16 Eylül’de İzmir’de yapacakları miting için katılımcı tüm kurum temsilcileri ile oluşturulan yürüyüş koluyla Ankara’dan yola çıktı.

Nur Yıldız
Nur Yıldız Tüm Haberleri

Yaklaşık yirmi kurum ve kuruluş, 16 Eylül'de İzmir’de düzenlenecek 'laik yaşam ve eşit yurttaşlık' temalı mitinge çağrı yapmak üzere Ankara Ulus Maydanı’nda basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasının ardından Eskişehir'e doğru yola çıkan yürüyüş kolu Denizli, Muğla ve Aydın'dan sonra 16 Eylül’de İzmir'e ulaşacak. Kurum temsilcileri gittikleri illerde basın açıklaması yapacak.

Katılımcı kurum ve kuruluşlar adına konuşma yapan Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul “12 Eylül askeri darbesinden bu yana 43 yıl geçmiş. Her askeri darbe ve yanı sıra gelişen sivil darbeler bir ülke toplumunun tüm taleplerini bastırmak için en az yarım yüzyıllık bir hayal ile yapılıyor. Ve bugün bu amaca ulaşılmış olunduğunu görüyoruz. İnsan haklarından, doğadan ve emekten yana bir ülke inşa etmemiz son derece önemli” dedi.  12 Eylül askeri darbesinin ardından sivil darbeler de yaşandığını belirten Kurul, “Bu sivil darbe aynı zamanda yine milyonlarca insanın hayatını etkiledi. Dur, sus, otur diyen bir anlayış, süreklileştirilmiş bir OHAL rejimi ile karşı karşıyayız. Kayyumlar hayatımızın bir parçası haline geldi ve olağanlaştırılmaya çalışılıyor. İşte aynı 12 Eylül rejimi, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi seçmeliyken, yani dinde zorlama yoktur anlayışı kamuda bir nebze hayat bulmuşken bu kez zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi ile geldi. Arkasından bizler 15 Temmuz başarısız darbe girişimi ardından yapılan bir sivil darbeyle bugün yeniden zorunlu bir din dersiyle karşı karşıyayız” diye konuştu.

“1 MİLYON İKİ YÜZ BİN EĞİTİM EMEKÇİSİNİN EMEĞİ BİR KENARA BIRAKILACAK”

Kurul, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan protokol kapsamında uygulanacak "Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum" (ÇEDES) projesini eleştirerek şöyle konuştu; “Şimdi laikliği kurumsal bağlamda eğitim alanını ele geçirmek için kullanacağız dedikleri ÇEDES Projesi ile karşı karşıyayız. Masum gibi görünüyor ama bunun getirilerini tahmin etmek çok açık ve net bir şekilde mümkün. İzmir’de 842 okula din görevlilerinin ve manevi danışmanların atanmasının planlandığı bir süreç açılıyor önümüze. Arka planda yapılmaya çalışılan protokoller artık doğrudan laikliğe karşı kurumsal bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. Bu süreç Milli Eğitim Bakanlığının özellikle okul müdürlerini yandaş sendikadan seçerek bu ÇEDES protokollerini yürütmesini istemesiyle gelişecek. Arkasından okul müdürü koordinatör öğretmenler seçecek. Çocuklara inecek süreç, çocuklardan bir koordintör öğrenci seçilecek. Okulun içerisinde çalışmalar yürütecekler, öğrencilerimiz yeni din görevlileriyle karşılaşacak. 1 milyon iki yüz bin eğitim emekçisinin emeği bir kenara bırakılacak ve bu kişiler okullarda çocuklarımızı götürmeye çalışacak. Okulun dışında bir etkinlik olduğu söyleniyor ama okulun içine adımınızı attığınız an o etkinlik okul içi etkinlik olur. Bu çocuklar sonra nereye götürülecek? Çocuklarımız vakıf ve derneklerle karşılaşacak. Kamusal alan bir siyasi yapının egemenliği altına alınamaz ve laiklik aynı zamanda insanların demokratik haklarını arayabilmeleri için aynı zamanda emek mücadelesinin bir alanı”

Din ve vicdan özgürlüğünün sadece egemen bir anlayışın özgürlüğü değil tüm inançların ve inanmayanların da güvence altına alınması demek olduğunu vurgulayan Kurul, “Din ve vicdan özgürlüğü kamusaldır. Çoğuldur. Çeşitlidir. Ve kamu hizmeti, bu ilkesel, tarafsız ve eşit vermekle yürümek zorundadır. Ama biz bugün bununla karşılaşmıyoruz. O yüzden eşit laik bir eğitim istiyoruz. Laik bir yaşam istiyoruz. Eşit yurttaşlık hakkı istiyoruz. Taraflı davranılmasından artık yorulmuş yurttaşlarız. Laiklik demokratik olmakla ilişkili. Laiklik olmadan demokrasi, demokrasi olmadan laiklik yaşama geçemez” dedi.

Hayatın yarısını oluşturan kadınların da tehdit altında olduklarını belirten Kurul, “Hemen her yerde ataerkil bir kurumlaşma var. Üç kadından ikisini eve gönderen bir sistem diğer kadınları da eve göndermeye çalışıyor çünkü işsizlik had safhada. Yine aynı mazeretle kadınların haklarını ve kamusal duyulurluğunu engelleyen bu düzen karşısında dur demeyecek miyiz?” diye konuştu.

Kurul, yürüyüş kolunun güzargahı hakkında bilgi vererek “Türkiye’de bir mezarlık sessizliği yaratmak istenilmesine karşı bu ülkenin düşünüp eleştiren yurttaşları var, Bugün buradayız. Öncelikle Ankara arkasından Eskişehir, Denizli, Muğla, Aydın ve 16 Eylül’de İzmir’de mitingimizi çok güçlü bir şekilde tamamlayacağız. Bunu kamuoyuna ve iktidara anlatmak zorundayız” dedi.  

Bu düşüncelerle 16 Eylül İzmir mitingini yapmayı planladıklarını belirten Kurul, hazırlıklarının iyi bir şekilde devam ettiğini ifade ederek “Gündoğu Meydanı’nı yüz binlerle doldurmak mümkün. Ege Bölgesi’ndeki tüm yurttaşlarımıza bu mitinge destek vermeleri ve laik bir yaşam, eşit yurttaşlık istiyoruz sözüyle güçlendirmek üzere alanı doldurmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

12 Eyl 2023 - 15:37 - Eğitim

Muhabir  Nur Yıldız



göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.