İlaçta yerli ve milli politikaya ihtiyacımız var

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Taner Demirer, “Türkiye uzun zamandır bilindiği gibi ilaç sıkıntısı yaşıyor. Bunun en büyük nedeni Türkiye’nin yerli ve milli bir ilaç politikası olmayışıdır” dedi.

Halil Yatar
Halil Yatar Tüm Haberleri

Türkiye son yıllarda ilaç konusunda ciddi sorunlar yaşıyor. Uygulanan kur politikası yerli ilaç imalatının yetersiz olması gibi pek çok sebeple ilaç krizinin derinleştiğini söyleyen İYİ Parti Sağlık Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Taner Demirer, “Türkiye uzun zamandır bilindiği gibi ilaç sıkıntısı yaşıyor. Bunun en büyük nedeni Türkiye’nin yerli ve milli bir ilaç politikası olmayışıdır. Son 20 yılda AK Parti iktidarı tarafından yerli bir ilaç politikası oluşturulamadı. İlaçta dışa bağımlılığımızda bu yüzden çok arttı. İlaç ülkemizde üretilseydi bu kadar çok ilaç sorunu yaşamazdık. Bugün itibari ile Türk vatandaşları yenilikçi ilaçların sadece yüzde 15’ine ulaşabiliyor. Bu oran çok düşük. Avrupa’da ve Asya’da bu oran çok daha yüksek. Bizde bu kadar düşük olmasının bir nedeni de ilaç alımlarında SGK’nın ülkeye ilaç girişinde önemli ölçüde iskonto istiyor ruhsatlandırmak için. Bu iskonto yüzde 40-50’ler düzeyine çıkıyor. Bir tarafta da daha büyük bir problem olarak da Sağlık Bakanlığının uyguladığı kur politikası. Kur güncel kurun çok altında tutulduğu için büyük ilaç firmaları da ülkemizden kaçıyor. Burada asıl olay Sağlık Bakanlığı’nın, SGK’nın ve haliyle Türkiye’nin satın alma gücünün düşmesi. Paranın değer kaybetmesi” söyleminde bulundu.

Sığınmacılar için ortalama 1 milyar dolar ilaç harcaması yapıldığını söyleyen Demirer, “İlaç sıkıntısının bir önemli nedeni de 13 milyonu geçen sığınmacılar. Suriyelisi, Afganlısı, Pakistanlısı… Biz bunlara her şey dahil sağlık hizmeti veriyoruz. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir uygulama olmaz. Sınırdan elini kolunu sallayarak geçenlere geçici kimlik çıkarıp maaş bağlayan başka bir ülke yok. Elimde tam bir rakam yok fakat yaptığımız araştırmaya göre sığınmacıların ilaç maliyeti 1 milyar doları düzeyinde. Türkiye normalde 4 milyar dolarlık bir ilaç sektörüne sahip. Şimdi bu kadar sığınmacı olunca 1 milyar dolar da onlar için harcanıyor” ifadelerini kullandı.

Bir diğer sorunun da ilaç kaçakçılığı olduğunu belirten Demirer, “Sığınmacılar arasında 4 bin kişi sağlık sektöründe çalışıyor. Bunların daha önce ne iş yaptığı tecrübeleri neler bilinmiyor. Uluslararası denklikleri yok veya yeterliliklerine dair bir şey yok. Bu sağlık çalışanları üzerinden Suriye’ye ilaç kaçırılıyor. Olmayan hastaya varmış gibi ilaç yazılıyor ilaçlar Suriye’ye götürülüyor. Zaten bir ülkeye 4-5 yıl gibi kısa bir sürede 10 milyonun üzerinde bir göçmen girerse sağlık sektörünüzün bunu kaldırma şansı yok” ifadelerini kullandı.

Yaşanan bu sorunlardan kaynaklı olarak sağlık sektöründe kalitenin önemli ölçüde düştüğüne dikkat çeken Demirer, “AK Partinin ‘Sağlıkta Dönüşüm’ projesi vatandaş için bir ızdıraba dönüştü. Uzayan kuyruklar, alınamayan randevular, bulunamayan ilaçlar… Sağlıkta şiddette dünya birincisiyiz. Giderlerse gitsinler denilen doktorların ülkeden ayrılması çok büyük sorunlara yol açtı. Senede 2 bine yakın alanlarında uzman olan doktorlarımız yurt dışında gidiyor. Bu ülkemiz açısından çok büyük bir kayıp. Çok ciddi bir hekim açığımız varken böyle bir politika uygulamak çok yanlış. OECD ülkeleri arasında kişi başına düşün hekim sayısında biz çok gerideyiz. Bizim 70 bine yakın hekim açığımız var OECD ülkeleri ortalamasına bakılırsa. Böyle bir hekim açığı olan ülkede her yıl 2 binin üzerinde uzman hekimin kaybı sorunun daha da derinleşmesine yol açar. Giden doktorlarımızın yerine atanan yabancı yani sığınmacı doktorların ise giden hekimlerimiz kadar yeterlilikleri yok” dedi.

08 Eyl 2023 - 16:55 - Sağlık

Muhabir  Halil Yatar



göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.