ABD’nin vekalet planı devrede

Suriye’nin Deyrez-Zor bölgesinde ve Irak’ın Kerkük şehrinde eş zamanlı çatışma ortamının tekrar alevlenmesi bir kez daha dikkatleri bu iki bölgeye çevirdi. Eski İçişleri Bakanı ve Yurt Partisi Genel Başkanı Saadettin Tantan, ABD’nin bölgede inisiyatif kaybetmesinden dolayı yeni bir planı devreye soktuğunu belirterek, “ABD Ortadoğu’da küresel dengelerin değişkenliği nedeniyle inisiyatif kaybediyor. Bölgede yaşanan gelişmeler bunu gösteriyordu zaten. Irak’ta Türkmenlerin yaşadığı Kerkük şehrinde ve Suriye’nin Deyrez-Zor bölgesindeki çatışma ortamının artması ABD’nin devlet dışı aktörler üzerinden petrol yatakları açısından zengin olana bu iki bölgede kontrol sağlama gayretini ortaya çıkarmış oldu” dedi.

Irak’ın Türkmen şehri Kerkük’te ve Suriye’de yaşanan olayları bir bütün olarak değerlendirmek gerektiğini ifade eden Tantan, şunları söyledi; “Irak’ta Kerkük şehrinde son günlerde yaşanan çatışma ve gerginlik ortamı ile Suriye’nin Deyrez-Zor bölgesindeki çatışmaları bir bütün olarak değerlendirdiğimizde ABD’nin bölgesel planının net bir şekilde görebiliriz. Bu iki bölgedeki alevlenen olayları birbirinden ayırmak mümkün değil. ABD, öteden beri Ortadoğu’daki petrol yataklarını kontrol etmek istiyor. İçinden geçtiğimiz süreçte ise küresel dengeler açısından da baktığımızda ABD’nin inisiyatif kaybettiğini görüyoruz. Tamamıyla kendi kontrol altına alamadığı bu toprakları vekaletler aracılığıyla, yani devlet dışı aktörler aracılığıyla kontrol altına almak istiyor. Irak ve Suriye’de kendi kontrol edebildiği devlet dışı aktörler üzerinden bölgede hakimiyet kurma çabasında. Bunun üzerinden bir planı bugünlerde tekrar hayata geçirmiş durumda.”

Irak’ın Kerkük ve Musul bölgesi ile Suriye’nin Deyrez-Zor bölgelerinin ortak özelliklerinin petrol yatakları açısından zengin yerler olduğunu kaydeden Tantan, “ABD iki petrol bölgesinin kontrol etmek için buralarda vekalet yapıları oluşturmayı planlıyor. Irak’ın Kerkük şehri ve etrafındaki bölgeleri Kuzey Irak Bölgesel Yönetimini kontrol eden Barzani’ye, Suriye’deki Deyrez-Zor bölgesinin petrol yataklarını ise Suriye’deki vekalet olarak kabul ettiği devlet dışı aktörlerin denetimine vermek çabasında. Böylelikle her iki bölgedeki petrol kaynaklarını, ayrıca doğal gaz ve enerji kaynaklarını bu iki vekalet güç üzerinden kendisi kontrol altına almak istiyor. Suriye ve Irak’ın enerji kaynakları açısından zengin olan bu bölgelerin potansiyelini kendi kontrol ederek, Ortadoğu’da bu iki yapı üzerinden hakimiyet kurma çabasında. Diğer küresel aktörleri de buradan uzak tutma çabası içinde” diye konuştu.

Türkiye’nin de ABD’nin bu kontrol planını çok iyi görmesi gerektiğinin altını çizen Tantan, şunları kaydetti: “Türkiye hem bölgesel, hem de küresel dengeler açısından bu iki bölgedeki gelişmeleri yakından takip etmeli. Türkiye’nin bekasını yakından ilgilendiren ve sınırlarındaki güvenlik açısından hayati öneme sahip bu iki noktada ABD hakimiyetinin olması Türkiye’yi yakından tehdit potansiyeli taşıyacak unsurdur. ABD, iki bölgeyi sadece petrol ve doğal gaz kaynakları açısından kontrol etmek istemiyor aynı zamanda kendisine bağlı kalmasını istediği sözde Kürt devletinin de alt yapısını oluşturuyor. Türkiye’nin beka açısından önemli olan bu sorunu güvenlik mimarisi kavramı içeresinde değerlendirmesi gerekiyor. Türkiye’yi tehdit eden bir noktalarda daha önce de ifade ettiğim gibi güvenlik mimarisi kapsamında Misak-ı Milli sınırlarının güvenliği büyük önem kazanıyor. ABD, Türkiye’nin hemen dibinde kendisine bağlı bir devlet yapılanması oluştururken aynı zamanda Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tehdit edebilecek bir adım atmış olduğundan Türkiye çok dikkatli olmak ve hassas politikalar izlemek zorundadır.”