Multipl Skleroz (MS) günü olarak belirlenen mayıs ayının son çarşambasında sivil toplum kuruluşları, MS hakkında farkındalık çalışmaları yürütüyor. Türkiye MS Derneği Ankara Şubesi de bu kapsamda MS hastalarının ve hasta yakınlarının en çok ihtiyaç duyduğu bilgileri içeren bir kitap hazırladı.
Türkiye MS Derneği Ankara Şubesi uzmanları tarafından MS hastası ve yakınları için başucu kitabı niteliğinde hazırlanan “MS İle Yaşamak” adlı kitap raflarda yerini aldı. Kitabın editörlerinden Hacettepe Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rana Karabudak, “Kitabın gerek MS hastaları gerekse MS hasta yakınları ve MS’i öğrenmek isteyenler için faydalı olmasını umuyoruz. Bu kitabın önemli bir diğer özelliği de tüm geliri yine hastalarımıza yönlendirilecek olması. Türk Nöroloji Derneği MS Çalışma grubunun Ankara hekimleri ve emekçileri ile çıkardığımız bu kitabın tüm geliri Türkiye MS Derneği Ankara Şubesi’ne aktarılacak” açıklamasında bulundu.
MS hastalığıyla ilgili genellikle internet kaynaklarına başvurulduğuna dikkat çeken Karabudak, bu alanda gerçek olmayan hatta zararlı bilgilerin bulunabildiğini ifade etti. Kitabın hastaların başvurabileceği bir kılavuz olması düşüncesi ile yola çıktıklarını söyleyen Karabudak, “Kitaba ulaşmak isteyen kişiler internetten, Nobel Tıp Kitabevi sayfasından ve birçok diğer internet satış noktalarından temin edebilirler. Destek olmak için siz de bir kitap alabilir ya da hediye edebilirsiniz” dedi.
“MS İle Yaşamak” kitabının editörlerinden, Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Alev Leventoğlu ise MS hastalığı hakkında bilgiler verdi. MS’in kesin nedeninin henüz tespit edilemediğini vurgulayan Leventoğlu, daha önce geçirilen virütik enfeksiyonların, çevreden kaynaklanan bazı zehirli maddelerin, beslenme alışkanlıklarının, coğrafi etmenlerin, vücudun savunma sistemindeki bozuklukların MS’e neden olabileceğini belirtti. Leventoğlu, “MS, genetik olarak yatkınlığı olan bireylerde çevresel etkenlerin tetiklediği otoimmun bir hastalıktır yani çok sayıda nedene bağlı ortaya çıkan bir hastalık olarak kabul edilmektedir” şeklinde konuştu.
Hastalık bulguları arasında görme bulanıklığı, görme kaybı, denge bozukluğu, duyusal kayıplar, kuvvet kayıpları ve çift görmenin yer aldığını ifade eden Leventoğlu, hastaların çoğunda bu belirtilerin en az 24 saat ve üzeri sürebilen ve ortalama 3-4 haftada gerileyecek şekilde düzelen ataklar şeklinde ortaya çıktığını, bu durumun ataklı MS olarak adlandırıldığını, bir bölüm hastada ise atak bulgusu olmadan daha yavaş ve sinsi gelişme görüldüğünü, bu duruma da progresif yani ilerleyici MS denildiğini söyledi.
Leventoğlu, MS’in kişinin parmak izi gibi olduğunu, seyir ve tedavisinin kişiden kişiye farklılık gösterdiğini, sıklıkla duyusal yakınma, yorgunluk, his kayıpları ya da karıncalanma, uyuşma, bazen aşırı ağrı, kimi zaman denge kayıpları, idrar tutamama gibi sorunların sık görüldüğünü kaydetti.
MS hastalığında ilaç tedavisi dışında sağlıklı yaşam koşullarını yerine getirmenin hastalığın seyrinde çok önemli olduğuna değinen Leventoğlu, “İyi düzenlenmiş bir diyet, aktif yaşam tarzı sürdürmeye çalışmak, ideal vücut kilosuna sahip olup bunu korumak, sigara, alkol ve diğer zarar verici faktörlerden uzak durmak, güçlü ruh hali ve olumlu düşünce yapısı, iyi bir uyku düzeni, destek veren sosyal çevre MS yolculuğunda destekçi olacaktır” dedi.
MS NEDİR?
Genellikle gençlerde 20-40 yaş arasında ortaya çıkan, ancak çocukluk yaşlarında ya da daha ileri yaşlarda da görülebilen MS, kadınlarda erkeklere oranlara 2-3 kat daha sık görülüyor. Sosyo-ekonomik düzeyi yüksek toplumlarda, kentlerde yaşayan eğitim düzeyi yüksek kişilerde daha sık gözlenen MS; kronik, öngörülemez bir hastalık ve nedeni henüz bilinmiyor. Uzmanlar MS’in herkesi farklı etkilediğine, kalıtsal bir hastalık olmamakla birlikte ailelerinde MS bulunan kişilerin MS’e yakalanma eğiliminin az da olsa olduğuna dikkat çekiyor. Son verilere göre tüm dünyada çoğunluğu genç ve üretken yaşta yaklaşık olarak 4 milyon, Türkiye'de ise yaklaşık 70 bin kişinin bu hastalıktan etkilendiği tahmin ediliyor.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.