Yeni bir yıla girerken Ümitlerimiz yeşerir inşallah diyelim.
İşsizlik çok arttı, enflasyon denen canavar halkın alım gücünü oldukça düşürdü.
TÜİK rakamlar açıklıyor ama halkın bu rakamlara inancı yok. TÜİK bu rakamları yayınlarken nasıl bir hesap yapıyor anlamak mümkün değil.
Halkın zaruri ihtiyaçları olan şeker, yağ, yumurta, peynir, un, çay, et fiyatlarını gözden geçirelim o zaman ne demek istediğim anlaşılır.
Halkımızda ciddi manada unutkanlık var.
2020 Ocak ayı market alışveriş fişi duruyorsa oradan bakarak kıyas yapabiliriz.
Gençlerimiz işsiz, ümitlerini yitirmek üzereler.
Bazıları ise psikolojik bunalımlar yaşıyor.
Nasıl olacak bu dediğimizde veya denildiğinde özel talimatlı troller saldırmaya ve karalamaya başlıyor. Bizlerin yaptığı saptamalar aslında ülkeyi yönetenler için bir meşale gibidir. Yanlış giden bazı şeyleri iktidar göremeyebilir. Hele de yanında şakşakçılar varsa ve bunlar görüş alanını kapatıyorsa
Bazıları işlerini o kadar güzel yürütüyor ki…
Evlerinde işsiz olmayan yok. Nasıl olmuşta Cenab-ı Allah’ın verdiği akıl hep bunlarda toplanmış. Onlar girdikleri sınavlarda en yüksek notu alıyorlar, mülakatta sorular ilmi ve akademik sorulara en makul cevabı veriyorlar.
Nasıl oluyor anlayamıyorum?
Biz hastane de sıra beklerken bir başkasının önüne geçmeyi kul hakkı olarak değerlendirirken garibanın çocuğunun önüne geçebilmek nasıl izah edilebilir?
Buzdolabı dolu, evleri sıcak yarın endişesi olmayanlar halktan kopuyor ve onların ne çektiğini bilmiyor.
Onları kendi sıcak evlerinin pencerelerinden bakarak değerlendiriyorlar.
Efendim iş varda beğenmiyorlarmış, boyları bosları yerindeymiş, taşı sıksalar suyunu çıkarırlarmış…
Demesi kolay…
Kendi hamili yakınımdır avantajı ile bir yerlere tırmandı ya.
Her şeyi kendisindeki gibi kolay sanıyor.
O kadar çok üniversite açıldı ki. Hiçbir planlama yok. Önümüzdeki 5 yılda 10 yılda ne kadar öğretmene, mühendise vs ihtiyacımız var? Kimse bir şey bilmiyor.
Böyle olunca da inşaat mühendisi sayısı artıyor, atama bekleyen öğretmen sayısında izdiham yaşanıyor…
İş alanı yeterli olmayan birçok branşlarda ise ümitsiz bir bekleyiş başlıyor.
Gençler üniversitelerde okuyabilmek için o kadar emek sarf ediyorlar ki. Yarı aç yarı tok okuluna devam edenler, okurken hem part time çalışanlar…
Bir de okuyabilmek için devletten öğrenim kredisi almak zorunda kalıyorlar. Okul bitiyor iş yok üstelik sırtta bir de kambur var. Faizlendikçe şişen borç.
Talebe ödeyemiyor.
Ve icra işlemleri…
Devlet babalığını yapsaydı da bu öğrencilerin borçlarını ödeseydi ne olurdu? Batar mıydık?
Hem gence iş veremiyorsun hem de borcunu öde diye zorluyorsun.
2021 inşallah bu sorunların çözüme kavuştuğu bir yıl olur.
Tüm milletimizin yeni yılını kutlarım.
Selam ve dua ile.