İZMİR (Anayurt) - "Başka bir tarım mümkün diyerek" yola çıkan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, koronavirüs nedeniyle ürününü pazarlamakta zorluk çeken üreticiye desteğini sürdürüyor. Üreticiden alınan taze sebzeler Biz Varız dayanışması kapsamında gıda kolileri ile birlikte destek olunması gereken ailelere dağıtılıyor. Geçtiğimiz hafta yapılan alımlarla Manisalı üzüm ve Ödemişli patates üreticilerine omuz veren Büyükşehir Belediyesi, bu kez Menderesli salatalık üreticilerinin yüzünü güldürdü. Menderesli üreticiden alınan 200 ton salatalığın 75 tonu metropol ilçelerde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin destek programında olan 4 bin aileye dağıtılmaya başlandı.
ALKIŞLARLA KARŞILADILAR
Başkan Soyer, Menderes programına Değirmendere Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'ne ait salatalık serasını gezerek başladı. Kadın üreticilerle birlikte salatalık toplayan Soyer ardından salatalık üretiminde ön sıralarda yer alan Çamönü Köyü'ne geçti. Üreticiler, Soyer'i Çamönü Köyü girişinde salatalık yüklü traktörler üzerinden alkışlayarak karşıladı.
BENİM ASLİ GÖREVİM ÜRETİCİYE SAHİP ÇIKMAK
Çamönü köy meydanında üreticilere seslenen Başkan Soyer, pandemi döneminde hem üreticiyi desteklemek hem de desteğe ihtiyaç duyan ailelere dağıtmak üzere enginar, bakla, marul, patates, bezelye aldıklarını belirterek, "Şimdi de 200 ton salatalık alıyoruz. 'Bu senin işin mi?' diye soruyorlar. Evet kardeşim! Benim köylüm, çiftçim ürettiğinin karşılığını alamıyorsa, benim yaptığım asfaltın, köprünün kıymeti yok. Ürettiği salatalığın, döktüğü terin karşılığını alacak. Aksi takdirde ben o koltukta oturmam. Benim asli görevim budur" dedi.
BU DÜZEN DEĞİŞECEK
İthalata bağlı tarım politikasının çiftçinin daha da yoksullaşmasına neden olduğunu vurgulayan Soyer, şunları söyledi:
"Pandemi süreci bize beyaz önlüklülerle eli nasırlıların çok önemli olduğunu gösterdi. Kendi kendine yeten bir ekonominin her şeyden daha çok önemli olduğunu gördük. Yediğimiz ekmek, kırdığımız yumurta... Asıl mesele beslenmekmiş, gıdaymış, üretmekmiş. Bizim köylümüz 50 kuruşa salatalığını satamazken, Almanya'daki, Hollanda'daki köylerde çiftçilere baktığımızda altlarında cipleri, havuzlu evleri var. Çocuklarının gelecek tasası yok. Yaşam standartları yüksek. Neden? Bizim çiftçimizden daha mı çok ter döküyorlar? Orada daha mı fazla güneş, su var? Toprağı daha mı bereketli? Hiçbiri değil. Yanlış ithalat politikalarının sonucu; bizi bu bereketli topraklarda çırak çıkarttılar. Bu değişecek! Bu bir kader değil. Biz buna razı değiliz. Başka bir tarım mümkün. Tekrar sizlerin evlatlarınızın 'babam gibi köylü olacağım' diyeceği bir düzeni kuracağız. Bunu yerelde hayata geçireceğiz. Sizlerle iftihar ediyorum. Şart olsun ki emeğinizi, terinizi yerde bırakmayacağız. Daha fazlasını, daha iyisini yapmak için hep yanınızda olacağız."
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.